Abseleşen demokrasi
Belalı bir hayvan olan, şu sözcük canavarın hışmından, Allah cümlemizi korusun !
Gittikçe popülerleşerek canavarlaşan şu Açılım; virüsleşerek demokratik yaşamı abseleştirecek mi , yoksa barışı getirecek mi ? merakla, dizilerden çok, televizyonlarda izleniyor.
Ülkemizde, günde ortalama 5 kişinin öldüğü trafik kazalarını normal karşılayan tepkisizlerimiz; 100 den fazla ölü verdiğimiz Bayram tatili kazalarını da olağanmış gibi karşılayarak, Trafik Canavarını, Açılım Canavarı ile unutturup, daha bir çok diğer sorunlarımız gibi, gündem dışına itivermişlerdir.
Artık ateşler düştükleri yerleri değil, hepimizi yakar olmuştur. Trafik Canavarı yanına, Açılım Canavarını da alarak, yoluna devam etmektedir. Tıpkı AKP gibi. İkisinin de tencere misali, birbirinden gara olan diplerinin aklanması; inşaallah mahşere bırakılmaz ve Millet Meclisimiz’de millileşip , müzminleşip kalmaz !
Gülmeyi unuttuğumuz şu günlerde , Avrupa standartlarında bir yaşam tarzımız ve sosyal refahımız olmadığı halde, yöneticilerimizin kürsülerden varmış gibi yanıltıcı bilgiler vermesi de millet olarak hepimizi üzmektedir.
Acılı yüreğimizle,
Sararmış yüzümüzle,
Kalmayan dişimizle,
İthal demokrasimizle,
Avrupa Birliğine girmeye kalkmamız, uçmak isteyen kaplumbağanın kaz ile arkadaş olması hevesine, çok benziyor.
Hergün zamansız bir ölümü ensesinde hisseden, insani zevkleri pörsütülerek yaşam standartları minumuma indirilen, kutuplaştırılarak birbirlerine yabancılaştırılan örselenmiş insanlarımız; benlik ve kimlik virüsleriyle, kopuklaştırılıyorlar.
Birey olarak nüfusumuzun yaklaşık yüzde 47 si, ekonomik ve sosyal yönden yardıma muhtaç olduğu halde, bunların AB standartlarında devletimizden yardım alamadıkları da bir gerçektir.
Üç kişiden birinin , işsiz,
Beş kişiden üçünün, dişsiz,
On çocuktan dördünün, öksüz,
550 vekilden, 300 ünün yüzsüz..
..ve hepisinin dokunulmaz olduğu ülkemizde, hangi sosyal-laik-demokratik-hukuk devleti ilkelerinin varlığından bahsetmek mümkündür. Hal böyleyken füze kalkanları almaya kalkarak, bölgede güçlü ve büyük ülke olduğumuz imajı vermek de halkımızın, standartlarını yükseltmiyor.
Sağlık, sosyal, eğitim ve istihdam alanlarında yeterli açılımlar yapmayı beceremiyen politikacılarımız, dokunulmazlıklarıyla ve aldıkları maaşlarla günlerini gün etmeye devam etmektedirler.. Ne topraksız köylüye toprak dağıtılmış ve ne de yeni bir Anayasa yapılmıştır.
Biz politikacılardan hep, vaat ettiklerini yapmalarını, beklemişizdir.
Biz, artık ; …
Devletin-deniz,
Milletin-illet,
İnsanın-kul,
Yurttaşın-dilenci,
Vatandaşın-koyun,
Yürütmenin-yürüten,
Yargının-bağımlı,
Katilin-suçsuz,
İktidarın-masum,
AK’ların- kara,
Gençlerin- işsiz,
Gurbetçinin-almancı,
Demokrasinin lafla,
..OLMADIĞI, bir devlet politikası istiyoruz, demişizdir ve demeye de devam edeceğiz.
Biz millet olarak; sosyal adalet istiyoruz, sosyal barış istiyoruz. Biz; ağalığın, derebeyliğin, kula-kulluğun kaldırılarak Ortaçağ normlarının, tasfiye edilmesini istiyoruz. Biz; TBMM’sinin yaptığı yasalarla yönetilmek ve herkesin kayıtsız-şartsız yasalara uymasını istiyoruz.
Biz ; AB ve ABD projeleriyle ülkemizin şekillenmesini ve milletimizin,
Soya göre, sopa göre.
Beye göre, boya göre
Dine göre, dona göre
Konuştuğu dile göre
.. ayrıştırılmasını, tasnif edilmesini istemiyoruz.
Biz ; bedeli ne olursa olsun ırkçılığa, ayrımcılığa, yobazlığa, feodal yapılanmalara karşı çıkarak halkların dostluğunu, kardeşliğini ve barışını istiyoruz.. Bunun için bizim ne kefen giymemize ihtiyaçımız vardır ve ne de, dalkavukluğa.
Bildiğimiz tek gerçek şu ki, feodalizmi yaşayan, yaşatan ve devamını sağlayarak tasfiye etmeyen bu iktidar partisinin önderliğinde yapılacak olan bir Kürt Açılımının; bölgemize ve halklarına demokrasi yerine, kula-kulluğu devam ettirecek olmasıdır. Sermayeye pazar koşulları hazırlama gayreti içerisinde olan işbirlikçi sistem; sömürge ülkelerinin güçleriyle, çevresindeki ağaların ve aşiret reislerinin devamıyla virüsleştirilecek ve demokratik açılımlar lafta bırakılarak, abseleştirilecektir !
Vekillerimiz olarak sizlerden ricamız, bölgemizde Türkiye patentli politikalar üretmenizdir.
Lütfen, görevlerinizi sorumlulukla yapınız ve Meclis’imizin açılmasıyla Açılım Canavarını 7 başlı dev yapmayınız. Donkişot misali canavarla kılıç-kalkan dövüşüp, alemi kendinize, güldürmeyiniz.
Feridun Hayati Ünüvar, Köyceğiz, 01 ekim 2009
Öğretmen, Sosyal Danışman
Yazarımız
- Aslen Konya'nın Seydişehir ilçesinden. İvriz ilk öğretmen Okulu mezunu olduktan sonra Kuşca’nın Büyük Yayla ilkokulundan öğretmen olarak çalıştı. 1970’li yılların başında Danimarka’ya geldi. Danimarka’da Türkçe eğitim vererek öğretmenlik mesleğine devam ederken, sosyal danışmanlık eğitimini bitirdikten sonra, 5 yılda hukuk okumuştur.