AT İZİ İT İZİ

Son günlerde lügatımıza yeniden yerleşen bu veciz sözcüğü , ister hak etsin ister hak etmesin herkes kullanmaya başladı. Ülkeyi yönettiklerini sananlarda bu kavrama sarıldılar.

Peki at izi it izine karıştı demek ne ?

Doğru ile yanlışın, sevgi ile nefretin, hak ile hukuksuzluğun, intikam ile barış duygusunun birbiri ile karıştırıldığı durumlar da at izi ile it izi birbirine karıştı deriz.

Aslında bu söz Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu çok yalın bir şekilde yansıtıyor.

Garip olan bu durumun müsebbiplerinin , bundan rahatsızlık duymaları…

Tam kara mizah. Her türlü hak ve hukuktan yoksun ve aşiret devleti yada tek adam diktatörlüğü marifetiyle halklarımıza kan kusturanların “at izi it izine karıştı”, demek gibi bir lüksleri yok. Böyle bir yaklaşım bir yanıyla halkın algısı ve aklıyla alay etmek, diğer yanıyla beceriksizliklerini, başarısızlıklarını, yönetme zaafiyetini itiraf etmektir.

Aslında Kral (RTE ve AKP ) avazı çıktığı kadar ben çıplağım diyor. Neki gözlerine inme inmiş olan bu halkın belli bir kesimi bu açık itirafı görmezden, duymazdan geliyor . Bu, çıplak kralın ömrünü uzatıyor. Böylece de Türkiye her geçen gün artan bir hızla sonu görülemeyen bir karanlığa savruluyor.

Öyle bir karanlık ki, artık açıktan açığa Şeriat isteriz mitingleri yapılıyor.
Kralın kaçak sarayında zikir ayinleri yapılıyor…
Onlarca aydının kanına giren Vakit ve çevresi RTE ‘ye Şeriatı ilan etmesi için acele etmesini istiyor.

Türkiye’nin geldiği manzara bu…

Halklarımız çok tarihi almaşıklarla karşı karşıya…
Bireyin ve onun özgürlüğünün merkeze alındığı çağdaş, demokratik düzen mi,
insanın insana kul olduğu, şeyhe mürid olduğu Ortaçağ düzeni mi?

Tercih sizin.