Son yıllarda Avrupanın bir çok ülkesinde olduğu gibi Danimarka’da da göçmenlere karşı gelişen bir intolerans ve ırkçı tutum sözkonusudur. Bunu ilk etapta, bazı birey ve küçük grupların içinde bulundukları zor durumu, göçmenlerin varolmasına bağladıklarını dair görüşle tarif etmek mümkündür. Bu durumu ayrıca, sokaktaki insanların globalleşen dünyada, kendilerini bir boşlukta hissettikleri ve yeni kimlik edinmede göçmenleri bir tehdit gibi algıladıkları diye tarif de edilebilinir.
Yalınız burada benim vurgulamak istediğim vede farklı olan şeyin, Danimarka’daki yerleşik çoğulcu partilerinde bir anti göçmen kampanyasına dahil olmalarıdır. Bu partilerin başında sağcı liberal Venstre partisi ve Sosyal Demokratlar gelmektedir.
Şimdiki hükümet, aşırı sağcı bir partiyi (Dansk Folke Parti) yanına alarak son üç yılda Danimarkada oturan göçmen ve mültecilerin tüm edinmiş hukusal haklarını ellerinden aldılar. Ve bugün bu hak kısıtlamasıyla gurur duyuyorlar. Bu kaybedilen haklar arasında şunları sıralamak mümkündür.
– Okulda çocuklara verilen bedava anadili okuma hakkı
– Aile birleşmede hakkı yasadan çıkartıldı
– Aile birleşme hakkını kazananlara çok ağır koşullar ( 24 yaş sınırı, ev teminat vs.)
Ne yazık ki bugün muhalefette bulunan Sosyal Demokratlarda, eğer seçimi kazanır (pek de öyle gözükmüyor!) hükümet kurma imkanları olursa, bu hak kısıtlamalarında herhangi bir değişiklik yapmayacaklarını söylüyorlar. Yani Danimarka demokrasisi ve insan hakları alanındaki sicilinde herhangi bir düzeltme pek yakında gözükmüyor.
Bugüne kadar göçmenlerin büyük çoğunluğu oyunu Sosyal Demokratlara veriyordu. Ama ne yazık ki Sosyal Demokratlar, göçmen ve azınlık grubuna sahip çıkmadılar.
O zaman ne yapılabilinir diye bir soru sorulabilinir. Burada benim cevabım seçim günü, hem daha bilinçli ve hemde daha stratejik oy kullanmaktır (tabiki oy hakkı olanlar).
Bu gün Danimarka`da göçmenlerin hukuki haklarını savunan merkez partileri arasında Radikale Venstre ve Centrum Demokrater bulunmakta, sol partiler arasında ise Socialistisk Folke Parti ve Enhedslisten bulunmakta. Bu partiler arasında özellikle Radikale Venstre ve Enhedslisten, bu seçimde başarı sağlayacaklarına dair kamuoyu yoklamalarında öngörüler bulunmaktadır. Yani bu partilere verilecek oy ‘boşa’ gitmeyecektir.
Benim oyum Enhedslisten’e.
Enhedsliste küçük bir parti olmasına rağmen bir çok alanda ilerici, humanist ve çevreci bir çalışma yapmaktadır.
Azınlıklara verdiği destekten hariç, eğitim, iş, emek, sosyal ve sağlık konularında da daha ileri ve yapıcı öneri ve politikaları üretmektedir.
Yazarımız
-
Kuşca'da doğdu. ilk ve orta eğitimini Kuşca ve Cihanbeyli'de yaptı. Lise ve üniversite eğitimini Danimarka'da bitirdi.
Daha önce sosyal pedagog ve öğretmen olarak çalıştı. Psikolojiyi yüksek lisans seviyesinde bitirdikten sonra, 2004 bu yana psikolog olarak çalışmakta.
Son yazıları
