Değişim
Duygu ve düşüncelerimizi paylaşırken, kullandığımız araç ve gereçler oldukça fazladır, bir o kadarda çeşitlidir. Başta konuştuğumuz diller önemli bir vasıta, sanat, edebiyat, teknoloji, görsel veya yazılı her türlü alanı bunun için kullanabiliyoruz. Gerek yüz yüze, gerek teknolojik vasıtalar, gerekse, yazı ve sanatsal araçlarla kurduğumuz iletişimin önemli bir amacı var. Bir zorunluluk da aynı zamanda, insana ve doğaya ait olan şeyleri paylaşmak. Kısaca söylemek gerekirse, hayatımızı düzenli ve verimli kılmak bir disiplin gerektirmektedir. Bunun içinde ortak hedeflerde ve ortak siyasal platformlarda bir araya gelmemiz ve dinamik bir güç olmamız gerekiyor, yaşamak böyle bir şey. Bunun için, mevcut koşulları en iyi şekilde değerlendirmek, doğa ve toplumsal kuralları doğru biçimde yerine getirmek gerekir. Bu açıdan baktığımızda henüz menzilden çok uzaktayız. Savaşlar, şiddet, baskı, yoksulluk, işsizlik, doğa tahribatı, ulusal ve sınıfsal eşitsizlikler devam ediyor.
Doğanın diyalektiği gereği, molekülden, hücreye, her şey hareket halinde, toplumlar da öyle. Bilim ve teknoloji de öyle. Her gün yeni gelişmelere şahit oluyoruz. Rayında yürümeyen veya yönünde gitmeyen, şikayetçi olduğumuz durum; eşitsizlik, İnsanlık tarihi, bu çelişkilerin, özellikle “sınıfsal çelişki ve mücadelelerin tarihidir.” diyoruz. Bilimin bu gerçek tespiti yanında, yığınla uğraş ve düşünceler olduğunu söyleyebiliriz. Evet bütün bu çabalar, telaşlar, üretim ve paylaşım için.
İnsanlık tarihi, sınıf mücadeleleri tarihi olduğuna göre, bu mücadelenin önemli durakları, kazanımları ve sonuçları da olmalı. Emeğin, dünyanın bir çok yerinde, baskı ve sömürüden kısmi de olsa kurtulması, üretim araçlarının özel mülkiyetinin yarattığı baskı ve eşitsizliğin giderilmesi, veya asgariye indirilmesi, devletin bir ulus veya sınıf adına, ezilen halklar ve uluslar aleyhine bir baskı aracı olarak kullanılmasının birçok ülkede engellenmesi, barışın, eşitliğin ve özgürlüğün toplumların gündemine gelmesini sağlamıştır. Bugün adaletten, eşitlikten, özgürlükten bahsediyorsak bu mücadelenin bir sonucudur. Bu, önemli bir istasyondur.
Dünyada ve ülkemizde, gelişmelere bu perspektiften baktığımızda, barıştan asla taviz vermememiz geriyor. Barış, vazgeçemeyeceğimiz önemli bir ortak paydamız olmalı, kolaylıkla bozulmasını engelleyici tedbirler yanında, halklar arası kalıcı güvencelerini de yaratmalıyız. Güçlü kalıcı bir barış, eşitliğin ve özgürlüğünde teminatıdır. Barış olmadan diyalog ve iletişim olmaz. İnsanlığın ihtiyacı olan demokrasi olmaz. Bunlar olmadan başka bir istasyona gitmek de mümkün olmaz. İlerleme enerjisi olmayan, Değişimi gerçekleştiremeyen toplumlar başarılı olamıyor. Her halükarda değişim yakalanmalı, çünkü, değişim uyanmaktır. Bunca olumsuzluklara, yalana karşı gerçeğin yanında yer almaktır. Bu zor bir şey değil, bugün bunca haksızlığa uğrayan yığınlar, örgütlü ve bilinçli bir dayanışma gösterseler, umutlarını ve geleceklerini ipotekten kurtarabilirler.
Güzel bir dünyada yaşamak, özgür ve mutlu olmak her insanın hakkıdır ve bu olanaklıdır. Eşitsizliği, savaşı, ayırımcılığı, ötekileştirmeyi elimizin tersiyle itersek, barışı, dostluğu, çalışmayı, okumayı, diyaloğu rehber edinirsek yapamayacağımız bir şey olmayacaktır. Bunu gerçekleştirmeye tek başımıza şansımız yok. El ele, omuz omuza verdiğimiz zaman daha hızlı ve güçlü sonuçlar alırız. Bu çabalar için, başarı için, din, dil, ırk, milliyet ve cinsiyet farklılıklarımız engel değildir. aksine zenginliktir. Türkiye’de, sorunların çözümü, demokrasi ve özelliklede Kürt sorunun temel sorun olarak çözümü için, gösterilen çabaları, alternatif projeleri, özellikle hak-par’ın çözüm için, eşitlik temelinde; yeni, demokratik bir anayasa, anadilde eğimin serbest hale gelmesi ve güvenceye alınması, yerinde yönetim şartını sağlayan demokratik federasyon tezini desteklediğimi belirtmek isterim. Alternatif yaratmak, bunun mücadelesini vermek, değişimin ve ilerlemenin de gereğidir.
Yazımın başında belirttiğim gibi, paylaşım, diyalog, birlik, geleceğimiz için ortak paydalar yaratmak, varlık nedenimizdir, değişim de, eşitlik ve özgürlük içindir. Bu güzel sona ulaşmamız için, doğru zamanda doğru yerde olmamız da gerekir. Süreç dediğimiz olay da budur. Değişimi sağlamak, ileri götürecek alternatifleri yaratmak zorundayız. Durağan toplum değiliz, kirli propagandaların etkisini silmeliyiz, daha önce denenmiş, başarı elde etme şansı olmayan güçlerin yanında olmamalıyız. Dünyada, bölgemizde olup biteni anlamak zor değil, Bunu değişimle, mücadeleyle, barışa, eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye alternatif projelere sahip çıkarak göstermeliyiz.
Yazarımız
![](http://www.kusca.com/wp-content/uploads/h_tuzcu-39-128x128.jpg)
-
Mühendis.
Harita mühendisliğini Selçuk üniversitesinde okudu. Aslen Xalikanlı, Ankara yaşamakta.