HDP’DEN DİPLOMATİK ATAK
HDP ve Kürt siyasetçiler 40 büyükelçi ile buluştu
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eş Başkanı Selma Irmak, DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek dün AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ile görüştü. Toplantıya, 15’i büyükelçi düzeyinde katılım sağlandı. 15 ülkenin dışındaki ülkelerin de maslahatgüzar ve büyükelçilik temsilcileri toplantıya katıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yarım saatlik bir sunum yaptı. Demirtaş, Suriye meselesinden Rojava’daki gelişmelere ve Türkiye’de yaşanan gelişmelere kadar pek çok konuyu değerlendirdi.
‘AKP DAIŞ’İ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR’
Demirtaş konuşmasında, insanlık düşmanı DAIŞ’in dünya açısından yarattığı tehditlere de dikkat çekerek, Fransa Büyükelçiliği şahsında dünya insanlığına yaşanan son saldırılarla ilgili dünya insanlığına başsağlığında bulundu. Demirtaş’ın Türkiye’nin PYD ile DAIŞ’i aynı kefeye koyma yaklaşımlarının kabul edilmeyeceğini belirtirken, toplantıda yapılan değerlendirmelerde bu yaklaşımın bir yandan “Kürtlerin verdiği meşru ve halkı mücadeleyi karalamaya çalışırken, öte yandan DAIŞ’i masumlaştırmayı amaçladığı ve DAIŞ’e karşı mücadele gücünü zayıflatmaya yönelik” olduğuna değinildi.
Toplantıda Kürt siyasetçiler ve HDP’liler, DAIŞ ile mücadelede Kürtlerin kritik rolde olduğuna dikkat çekti.
AKP TERÖRÜ GÜNDEME GELDİ
Büyükelçilikler ise Türkiye’de yaşanan gelişmelere ve HDP’nin rolüne ilişkin sorular yöneltti. Soruların büyük bölümü Demirtaş tarafından cevaplandırıldı. Özellikle devletin yürüttüğü şiddete işaret eden büyükelçiler, HDP’nin bu konudaki tutumunu ve yaklaşımını öğrenmek istedi. Demirtaş ise şiddetin AKP tarafından seçim öncesi devreye sokulduğunu ve “seçimlere müdahale” anlamı taşıdığını, ardından ise tırmandırılarak sürdürüldüğüne işaret etti. Toplantıda, AKP’nin terörü nedeniyle seçimlerde ortaya çıkan sonuçların “normal olarak kabul edilebilecek” sonuçlar olmadığı ifade edildi.
BÜYÜKELÇİ: PYD’NİN DİĞER HALKLAR TARAFINDAN BENİMSENMEDİĞİNE İNANMIYORUM
Büyükelçilerden biri, “PYD’nin oradaki diğer halklar tarafından benimsenmediği” yönündeki iddialara inanmadığını söyledi. Konuşmalarda, Rojava’da kapsayıcı, özgürlükçü bir sistem kurulduğu ve bütün kesimlerin de kendilerini bu sistem içerisinde ifade edebildiği kaydedildi.
‘ZANA İÇİN YEMİN TÖRENİNİN ÖZEL ANLAMI VAR’
Toplantıda, Meclis’teki yemin töreninde HDP Milletvekili Leyla Zana’nın “Türk milleti” yerine “Türkiye milleti” kullanmasına ilişkin HDP’lilere soru yöneltildi. Demirtaş, HDP’nin yeminle ilgili merkezi bir kararı olmadığını, Zana’nın kendi inisiyatifiyle böyle bir tutum geliştirdiğini belirterek, “Partimizin kararı değil ama saygı duyuyoruz. Biz de bu yeminin içeriğini doğru bulmuyoruz, yemin etmek zorunda olduğumuz için ediyoruz. Türk milliyeti derken bir ırktan bahsediliyor ve onun adına yemin ettiriliyor oysa bu ülkede çok farklı etnisiteler var” dedi. Demirtaş, Zana’nın daha önce yaşadığı deneyimleri de hatırlatarak, “Yemin töreninin onun için özel bir anlamı olduğuna” vurgu yaptı.
‘AKP’NİN BAŞKANLIK SİSTEMİ; DİKTATÖRLÜK SİSTEMİDİR’
Demirtaş, yeni anayasa talebine dikkat çekerek, kendilerinin “demokratik özgürlükçü ve herkesimi kapsayacak” bir anayasadan yana olduklarını söyledi. Bu taleplerin “başkanlık tartışmalarıyla” gölgelendiğini de belirten Demirtaş, mevcut sistemin değişmesi gerektiğini belirterek, “O yüzden biz durumu daha da geriye götürecek tartışmalara karşıyız. Demokratik bir yeniden değişimi savunuyoruz. Fakat AKP’nin tartışmaya başkanlık sistemi normal bir başkanlık sistemi değil, tek adamlık ve diktatörlük sistemidir. Biz bu dayatmaya karşıyız” diye konuştu.
‘DUYGUSAL KOPUŞTAN SONRA FİZİKİ KOPUŞ YAŞANIR!’
Toplantıda, AKP’nin Kuzey Kürdistan’daki terörü ve “sokağa çıkma yasakları” da gündeme geldi. DTK Eş Başkanı Selma Irmak ile DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek bu yöndeki sorulara cevap verdi. Edinilen bilgilere göre, verilen cevaplarda yaşananların “devlet terörü” olduğuna işaret edilerek yaşananların Kürtlerde ciddi kopuşlara yol açtığı belirtildi. Yapılan değerlendirmelerde, yaşanan duygusal kırılmaların saldırıların devam etmesi halinde fiziki kopuşlara yol açma riskine işaret edildi.
Tartışmalarda, büyükelçiler daha çok “Çözüm Süreci”nin devam etmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.