Hepsa Diyarbekir
Özgür önderlik, özgür Kurdistan slogani ile gerceklestirilen 2014 Diyarbakir Newroz’una katildim.
Sabahlayin ic surdaki otelin önünde taksiye binerken, taksici: amca alana kadar gidemeyiz, yollar insan seli diyince, yilan gibi git, dedim.
Yolda giderken, hayalimde kitlenin muhtesem olacagindan bir süphem yoktu, kuskum organisazyondaydi.
Gene hayalimde Nevroz alani cevresinde standardlar acilmis, cadirlarda yiyecek, icecek satiliyor ve yüzlerce seyyar tuvalet olacagini düsünüyordum, alana vardigimizda, hayal kirikligina ugradim, ne standard acilmis, ne seyyar tuvaletler.
Alabildigine tezgah kurmuslar, yiyecek, icecek acikta satiliyordu. Bir tek cöp bidonu yoktu, saatler gecti, bir simit aldim, tas gibiydi, nereye atacagimi sasirdim, elimde kaldi.
Neden sonra alanin ortasinda, bayanlar icin 6 seyyar tuvalet, erkekler icin 5 seyyar tuvalet, zor bela ulasabildik.
Anlayacaginiz kitle muhtesem, organisazyon kötü.
Aksam saat 18.00’de Diyarbakir’in en eski camisi, Ulu Cami’yi ziyaret ettik. Eske Mor-toma kilesisi, 639 tarihinde camiye cevirilmistir.
Islamiyette en büyük günah kul hakkidir, demekki baskalarinin mülkiyeti üzerine oturmak cami icin günah degildir.
Camide cok sevdigim IMC tv ekibiyle karsilastim, benim acimda hepsi tanidikti. Kürt aydini, yazar Fehmi Isik, Gülten Kaya, IMC ekibiyle fotograf cektik.
22 mart Hasankeyf’e gittik. Diyarbakir’a 150 km. uzaklikta, yol boyu cografya mükemmel, Dicle hayat veriyor. Yalniz Dicle mi? Cografya her derede su akiyor.
Raman petrol’ine ugradik, kuyular otomatiken petrol pompaliyor, yeralti mükemmel zenginlige sahip. Yerüstü bircok medeniyetlere evsahibi yapmis.
Hasankeyf’de on binlerce magaralar varmis. Magaralari gezdik.
Anlayacaginiz zengin cografya, fakir halk, varlik icinde, yokluk. Diyarbakir-Hasankeyf yolu cok kötü, bu benim dikkatimden kacmadi.
23 mart sabah saat 9.00’da Hepse Diyarbekir’i ziyaret ettik, yani Diyarbakir zindani ünlü iskence komutani Esat Oktay, kücük komutan Co’yu (Esat Oktay’in köpegi) hatirladim.
Nevroz’un kitle canliligi gözümün önüne geldi, yanimdaki genclere dedimki: Kürt gencleri cok bedel ödedi, keske bu bedeli ödemeden, bu Nevroz’u kutlamis olsaydik.
Öyle inaniyorum ki, kürtler hic bir daha, dilsizlige, suskunluga karsi susmayacaktir.
Ape Berem
Yazarımız
Son yazıları
- Bayram Kızılkaya18/09/2024Sessizlik Kulesi
- Bayram Kızılkaya09/05/2024Son kızın acıklı hikayesi
- Bayram Kızılkaya18/10/2023Zurnacı verirse davulcu ne yapsın?
- Bayram Kızılkaya23/02/2023Ana