Classic Layout
-
NUÇE
Sessizlik Kulesi
Sessizlik Kulesi, M.Ö. 6. yüzyılda Zerdüştlük inancında ortaya çıkan bir kavramdır. Bu kule, ölülerin bırakıldığı yerdir. Cesetler burada küle dönüştürülür, vahşi hayvanlar ve akbabalar tarafından etleri yenir, geriye yalnızca kemikler kalır. Kemikler daha sonra toplanarak mezar kuyusuna atılır. Bu öykü ya da kavram, Türkiye’nin yeni rejimiyle örtüşen bir metafor gibi geliyor bana. Ancak, ben sessizliği hissettim; aksine, sesli yaşamak için 70 günlük tatilimi balkonda bol bol kitap okuyarak geçirdim. Yine de, bu “Sessizlik Kulesi” zihnimden…
Devamını Oku » -
Kategori edilmemis
Narîn
Sen gittin Ben hep aynı mevsimde kaldım Sende kaldım Tut yüreğimden Üşüyorum Bakışların Ahh o mavi gülüşün Boynumda asılı kalan bir çingenenin soğuk elleridir şimdi
Devamını Oku » -
NUÇE
SOKAKLARDAKİ KAYYUM KAPANINA DİKKAT..!
Kuyumcu dükkanı olmadığını bildiğimiz mevkilerin, Kayyum makamlarına dönüştürülerek değerlendirilmesini isteyen ve gerçekleştiren Sistem’in, Kapitalist-Emperyalist sömürgecilik Sistem’i olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla düğmeye basan egemen gücün, Sınıf’ın ve siyasi düşüncenin de dayanağını ve kaynağını tespit etmekte güçlük çekmeyiz. Derinlemesine analizler yapmadan ve Sınıfsal bilinç olmadan “kayyum atamasına’ tepki olarak sokağa çıkan kimi burjuva demokrasisini savunanlar, ABD milliyetçileri gibi “MİLLİ İRADEDEN” de bahsediyorlar. Pes doğrusu! Ayrıca, Kayyum atanmasını protesto etme sırasında engel olmak isteyen kolluk güçleriyle cebelleşmeler de beyhude!…
Devamını Oku » -
NUÇE
Son kızın acıklı hikayesi
Zerdüşt şöyle der: Yaşananlar bizim tercihimizdir. Yaratıcılar bize iki meme vermiştir. Birisinde korku, diğerinde cesaret akar. Birinde zalimlik, ötekinde merhamet. Birinde bilgelik, ötekinde cehalet akar. Son Kız. IŞİD, Musul kentini alırken, Ezildiler yaşadıkları Sincan, solar ve son kız yani Nadia Murad’ın yaşadığı Koço köyü ablukaya alınıyor. İnsanları köy okuluna topluyorlar; kadınları, kızları ve çocukları ikinci kata gönderiyorlar. Erkeklere, “Müslüman kabul ederseniz sizi serbest bırakırız,” diyorlar. Kabul etmedikleri için kurşuna diziyorlar. Şans eseri Nadia Murad, kardeşlerden…
Devamını Oku » -
YAZARLARIMIZ
BU SİSTEM’DE ANORMAL OLAN NE Kİ..?
Bir ‘NORMALLEŞME’ furyasıdır yine başlattılar. Peki düğmeye basan güç, hangi güç? Birçok siyasetör, ‘normalleşme sürecinin’ Cumhurbaşkanı’nca ve onun düşüncesiyle başlatıldığını ve bunun olması gerektiğini, kendilerine göre ve sıraladıkları argümanlarıyla anlatıyor ve açıklıyor. Yapılan açıklama ve yorumlar, gerçeği yansıtmayan siyaset tüccarlarının kendi sınıfsal, burjuvazi tez ve görüşleridir. Zira; ortada NORMAL OLMAYAN bir şey varsa, o da, izinden gittikleri izlenen siyasi yol ve burjuvazinin zihniyetidir. İşin aslı ve madalyanın gerçek yüzü, anlatılanlardan ve yorumlananlardan tamamen farklıdır. Nitekim;…
Devamını Oku » -
YAZARLARIMIZ
Amara
Bugün de kapına dayandım Aşk ile Düş ile Sabır ile N’olursun N’olursun ey Amara Yüz çevirme Ben Arafat’da bekleyen 300 yıllık bir geceyim Ve benim tüm çırpınışlarım Sana olan tüm yakarışlarım Bir çığlığa ad vermek içindir
Devamını Oku » -
NUÇE
Halepçe
Gözleri kör Dilleri lal Kulakları sağırdı tüm dünyanın Kapı eşiklerinde Baharın ve ölümün sessiz tanıkları Ve ben bir elmanın kokusunda ölüyordum anne Düşlerim Ahh mavi düşlerim Sessiz bir çığlıktır şimdi Bir dengbejin dilinde
Devamını Oku » -
NUÇE
DEM PARTİ: BİR OYLA ÇOK ŞEY DEĞİŞİR
DEM Partisi, her yerde olduğu gibi Cihanbeyli’de de adaylarını belirleyip, seçim maratonuna başlamış durumda. Cihanbeyli eşadayları Eylül Yaylacı ve Hasan Ateşçi oldu. DEM GELİR DEVRAN DÖNER şiarıyla yola çıkan DEM Cihanbeyli, seçim maratonuna hızlı ve iddialı bir şekilde başlamış bulunmakta. Yerel seçimlerle ilgili DEM Cihanbeyli ilçe Eşbaşkanlığının açıklaması: “KENDİMİZİ DE KENTİMİZİ DE BİZ YÖNETECEĞİZ” 31 Mart yerel yönetim seçimleriyle, Cihanbeyli eş başkan adaylarımız avukat Eylül Yaylacı ve Hasan Ateşçi ile, kendimizi de kentimizi de yönetmeye…
Devamını Oku » -
Mahmut Erdem
UMUDA GÖÇ – 13
Ben yanmazsam Sen yanmazsan Biz yanmazsak Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa NAZIM Dünü yaşadık, bu günü de yaşıyoruz, yarının ne olacağı belli değil. Yarını öngörmek biraz zor ve her yiğidin harcı değil. Tabiki öngörüleri güçlü olan insanlar da yok değil, onlar ileride nelerin olacağını önceden tahmin edebilirler. Bazı insanlar da her şeyin aha önce belirlendiğimi koşullarını değiştirmenin yerime, alnına yazılanı olduğu gibi kabul eder Sivas’lı bir taksici arkadaşım Okan’nın bir kaç arabası vardı, şöförleriyle birlikte çalıştırıyordu,…
Devamını Oku » -
NUÇE
UMUDA GÖÇ – 12
Halktan Halka organizasyonuna sık sık gidip gelmeye başladım, daha önceki bir bölümde anlattığım gibi tercümanlık yapanlardan Halil Yıldırım benim köylümdü, birbirimizi iyi tanıyorduk. Daha sonraki yıllarda yeni dernek kurma çalışmalarında birlikteydik, yaşamını yitirinceye kadar siyasi çalışmalarda destek oldu bana. Burada kendisini anmadan geçemeyeceğim. Diğer tercüman Murat Alpar’la da tanıştığıma çok sevinmiştim, Murat hoş sohbetli bir insandı, ODTÜ’de atom fiziği okumasına rağmen, edebi yönü daha ağır basıyordu. Sık sık edebiyat konuşurduk, daha sonraları şiir yazdı, şiirlerimin…
Devamını Oku »