Mustafa FenerYAZARLARIMIZ

İlahi adalet!

Yaşamdaki bazı şeyleri anlamlandırabilmek için büyük bir çaba içine gireriz.Anlam veremediğimiz ya da içinden çıkamadığımız olayları;bazı kolay yollarlan anlamlandırmaya çalışırız.Bu insanoğlunun doğasında var olan bir şey olsa gerek!!

Dünyada gerçekleşen bu süreç ve içinde anlam veremediğimiz olaylar, gerçekten de doğal mıdır? Diye kendimize sorarız.bu doğal olan şeylerden anlam veremediğimiz iki olayı ve aralarında kurulan bağlantıları ile sizlerle paylaşmak istiyorum.

Birinci olay:2003 yılının ramazan ayının ilk günü ve de sabahı itibariyle,Amerika New orleans eyaletindeki kolordu komutanlığını,ırak’a sevk ederek Amerika-Irak savaşının başlamasını ve de hiç bitmemesini sağlamıştır,şimdilik!! Bu yapılan savaşta kimin kazandığı yada kaybettiği vs. gibi olaylar bizim için önemli olmayan bir şey yada anlatmak istediklerim arasında yeri olamayan şeyler. Tabiki yapılan savaşta insanlık kaybetmiştir! Buda ayrı bir tartışma konusu.Binlerce sivilin,kadının ve de çocuğun öldüğü savaş halen devam etmektedir.

İkinci olay:2004 yılının ramazan ayında amerikanın New orleans eyaletinde meydana gelen KATRİNA felaketi!!!. yüz binden fazla insanın hayatını kaybetmesine, 3 büyük eyaletin neredeyse tamamında (Alabama, Lousiana, Mississippi) yaşamın imkansız hale gelmesine, ABD�nin en önemli şehirlerinden birinin tamamen boşaltılmasına, ABD tarihinin en büyük havadan kurtarma operasyonunun gerçekleştirilmesine, milyonlarca kişinin evini ve işini kaybetmesine, 100 milyar dolardan fazla maddi zararın oluşmasına sebep olmuş çok büyük bir yıkım�savaşın yanında bir hiç aslında!!

Bu iki olayın aralarındaki bağlantı ise; New orleans� da ki askeri birliklerin olmayışı ölü sayısının artmasına neden olmuştur. Amerika da binlerce sivil,kadın ve de çocuk ölmüştür.bu askerlerde ırakta ki sivilleri kadınları ve de çocukları öldürmüştür.kendi çocuklarını,kadınlarını ve de sivillerini düşünmeden..Tabiki suç askerlerde değil!! emiri verenlerde! emirin çıkmasına sebep olanda! Belki de böyle olması gerekiyordu!

Hayatımda anlam veremediğim olayların arasında kalmıştır bu iki olay. En başta da dediğim gibi bazı kolay yollarlan anlamlandırmaya çalıştığımız şeyler mutlaka olmalı! Bu onlardan bir tane olsa gerek! ve bunun tek tarifi,tek açıklaması ve de tek izahı İLAHİ ADALET!!!

Nedir peki ilahi adalet ? Hz. Musa ilahî adaleti sormuştu Tanrıya.. Tanrı Musa’ya bir misâl ile ilahî adaleti gösterdi:Musa bir yerden hadiseleri gözleyecekti.. Bir çeşme vardı ve oraya su içmek için bir süvari geldi.. Kendi ve ati su içtiler ve süvari burada para kesesini düsürdü, farkina varmadi gitti..Daha sonra çeşme başına bir çocuk geldi ve su içerken keseyi görüp aldı ve gitti..Bu sırada süvari düşürdüğü keseyi fark edip çeşme başına döndü. O sırada çeşmeden bir kör adam su içmekte idi..Süvari bu adama kesesini sordu.. Adam bilmediğini söylediği halde süvari inanmadı ve adamı öldürdü.Musa şaşkındı ve olayların iç yüzünü her şeyi bilen Tanrı’ya sordu.. Cevap ilahî adaleti anlatıyordu: Süvarinin babasını kendisi henüz küçük bir çocuk iken bu kör adam öldürmüştü.. Süvarinin kaybettigi kesenin içindeki miktar ise süvarinin (keseyi alan) çocugun babasina olan borcu kadardi tami tamina..Belki kassas denilen ve çogu yahudi olan hikayecilerin bir uydurmasi idi ama gerçekte de böylesi hadiseler çok olurdu.. ilk başta anlattığım iki olay gibi !!

Tabiki herşeyi ilahi adaletle anlamlandıramayız yada icinden cıkamadığımız olayları,olguları vs..ama verilen örneklerde olduğu gibi ben bunlarin tek açıklaması olarak ilahi adaleti görüyorum !! katılmayanlarda olabilir. Herşeydeyde ilahi adalet beklememeleyiz..bazi şeyleri yaptıktan sonra ve yapılamayan yani elde olmayan şeylerde de ilahi adaletin bize bir şeyler vermesini bekleyemeyiz!!

Düşünüyorum da ilahi adalet ırak halkını hemen bir yıl sonrasında düşünmüştür.. Biz Kürtler binlerce yıldır varız ve var olmaya çalışıyoruz.son 30 yılda yapılan savaş ve ölü sayılarının artması bizim için ilahi adaletin olmayışı anlamında mıdır? Yoksa biz daha çok çaba gösterip anlam dediğimiz şeyde yanılgıya mı? düşüyoruz ya da biz bazı şeyleri hak etmiyor muyuz???

Yazarımız

Mustafa Fener
Kuşca'da doğdu. İsveç'te yaşamakta.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Göz Atın
Kapalı