SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ
Haklı savaşlar vardır..
Haksız savaşlar vardır..
.. diyerek, savaş zihniyetini terketmeyen beyinlere BARIŞ kavramını kabul ettirip yerleştirmek, evet gerçekten, deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Ama, insanoğlu bunu başarabilir ve de başarmalıyız. Ve ‘’ben insanım’’ diyen her birey, bir barış gönüllüsü olarak çalışmalı ve barışın insanlığa sağladığı faydaları defalarca anlatarak, barışı, çevresindekilere kavratmalıdır.
Savaşın haklısı, haksızı olmaz.
Savaş, savaştır.
Ve savaşa karşı mücadele şarttır.
Savaş ; deprem, sel, fırtına, şimşek, tsunami gibi doğal bir afet değildir.
Savaş ; insan eliyle yaratılan bir felakettir, ölümdür, açlıktır, sefalettir, acıdır, göz yaşıdır.
Savaş ; insanın insana yaptığı en büyük bir sevgisizlik, saygısızlık ve bir zulümdür.
İnsanlar arasındaki iletişimin son derece kolay olduğu şu içinde yaşadığımız elektronik çağda, insanların birbirlerini öldürmeye kalkmaları ve birbiriyle oturup konuşamamaları, günümüz insanlığının en büyük bir eksikliğidir. Bu eksiklikle mücadele etmek, yaşayan her insanın görevidir.
-insanın, insanla konuşmayıp savaşa tutuşması ve insanın, insanı öldürmesi kabul edilemez.
Savaşı ve şiddeti anlaşmazlıkların çözüm yolu olarak gören bir zihniyet, sadece hasta ruhlu barbar insanlarda vardır.
Bunlara karşı her bireyin sorumluluk üstlenerek, hayatın her alanında ve yaşadığı her yerde mücadele etmesi, insani bir görevdir.
Barış için elini taşın altına koyanlara ve savaşlara karşı direnen yüreklere, binlerce selam olsun.
Yazarımız
- Aslen Konya'nın Seydişehir ilçesinden. İvriz ilk öğretmen Okulu mezunu olduktan sonra Kuşca’nın Büyük Yayla ilkokulundan öğretmen olarak çalıştı. 1970’li yılların başında Danimarka’ya geldi. Danimarka’da Türkçe eğitim vererek öğretmenlik mesleğine devam ederken, sosyal danışmanlık eğitimini bitirdikten sonra, 5 yılda hukuk okumuştur.