SİSTEM Mİ? İNSAN MI?
20 ağustosta 2016’da yazdığım makaleyi Sistemler ve insanlar başlığıyla sizlerle paylaşmıştım.
Burada, özetle yaşadığımız sorunların kaynağında sistemden önce insanın olduğunu kendimce gerekçelerle anlatmaya çalışmıştım.
Bir kurumun başına, bir sendikanın başına, bir partinin başına, bir ordunun başına, bir devletin başına çapsız, yeteneksiz, vizyonsuz insanları getirirseniz ; oradaki sistemin adı NE olursa olsun , yaşanacak olan ancak hüsrandır.
Böyle hüsranı Türkiye somutunda yaşıyoruz.
Devleti yöneten liyakatsız aktörler; hem içeride hem dışarıda ülkenin itibarını, saygınlığını aşağıya çekiyorlar. Diplomaside, ekonomide ve ülkenin iç barışının sağlanmasında bu yöneticiler yarar yerine zarar veriyorlar.
Devletin başı geliştirdiği düşmanca bir retorikle toplumsal ayrışmayı hızlandırmış, tamiri mümkün olmayan bir kutuplaşmayı halklara dayatmıştır.
Aynı Zat-ı muhterem sanal düşmanlar yaratmak suretiyle konumunu tahkim etmeye çalışmıştır.
Bugün kahraman dediklerine yarın anarşist diyecek kadar bir tutarsızlık gösteren birinin liyakatı tartışılmaz mı ?
Türkiye’nin ağırlıklı bir kesimi ne zamana kadar üzerindeki ölü toprağı atamayacak, gözlerinin içine sokulan adaletsizliği, anti – demokratik uygulamaları, kanunsuzluğu ve Anayasal sınırların dışına çıkma pervasızlığını görmezden gelecektir?
Daha NE zamana kadar Erdoğan tarafından ekilen ayrık ve nifak tohumlarına müsamaha gösterecektir?
ARTIK uyanmanın zamanı gelmiştir.
İnsan olma , insanlık onuru bu çağdışı zihniyete dur demek zorundadır.
Bıçak kemiğe dayanmıştır.
Roboskilerin yaşandığı, Cizre’de , Nusaybin’de ,Silvan’da insanlık utancının yaşandığı, katliamların göz göre işlendiği , sokağa çıkmanın yasaklandığı, emperyal emeller peşinde koşarak başka ülkelerin sınırlarına tecavüz edildiği , halkın iradesine kayyumların atandığı ,bir utanç sürecinde Başkanlık Sisteminden bahsetmek abesle iştigaldir .
Hele bunu yapanların liyakatsizliği ve diktatörlük özlemi göz önüne getirildiğinde , bunun insan aklıyla ve algısıyla alay etmek olduğunu iddia etmek abartı değildir.
O nedenle hem başkanlığa hemde RTE’nin başkanlık RÜYASINA HAYIR !!!
” Seni Başkan yaptırmayacağız”
Yazarımız
-
Öğretmen.
Kuşca'da doğdu. Uzun yıllardan beri Danimarka'da yaşamaktadır.
Son yazıları
- Hasan Sertdemir28/03/2017CADI KAZANI
- Hasan Sertdemir23/03/2017İLERİ DEMOKRASİ
- Hasan Sertdemir13/03/2017AYNAYA BAKMAK
- Hasan Sertdemir27/02/2017TERCİH