Son kızın acıklı hikayesi

Bayram Kızılkaya09/05/2024

0 663 1 dakika okuma süresi

Zerdüşt şöyle der:
Yaşananlar bizim tercihimizdir.
Yaratıcılar bize iki meme vermiştir.
Birisinde korku, diğerinde cesaret akar.
Birinde zalimlik, ötekinde merhamet.
Birinde bilgelik, ötekinde cehalet akar.

Son Kız.
IŞİD, Musul kentini alırken, Ezildiler yaşadıkları Sincan, solar ve son kız yani Nadia Murad’ın yaşadığı Koço köyü ablukaya alınıyor.

İnsanları köy okuluna topluyorlar; kadınları, kızları ve çocukları ikinci kata gönderiyorlar.

Erkeklere, “Müslüman kabul ederseniz sizi serbest bırakırız,” diyorlar. Kabul etmedikleri için kurşuna diziyorlar.

Şans eseri Nadia Murad, kardeşlerden biri cesetlerin altında kalarak hafif bir yarayla kurtuluyor.

Kadınlar, kızlar ve çocuklar otobüslerle Musul’un merkezine getiriliyor;

Ezidi kızlar artık sebiyye, yani köle.

İstediği an idam kararı verebilen sözde Musul savcısı Hacı Selman, Nadia Murad’ı sebiyye, yani köle olarak alıyor.

“Git yıkan,” diyor, yıkandıktan sonra kelime-i şehadet getir diyor.

Yan yana namaz kılıyorlar. “Müslüman oldun, unutma sebiyyesin, benim kölemsin, kaçmaya kalkarsan cezası çok ağır olur.”

Bir zaman sonra Nadia Murad kaçmaya çalışıyor, yakalanıyor.

Hacı Selman işkence yapıyor, üç muhafızına ona tecavüz etmeleri emrini veriyor.

Ertesi gün başka birine satılıyor.

Bir gün akşam üzeri, IŞİD kadınları gibi çarşaf ve peçe bürünerek kaçıyor Nadia Murad. Musul’un kenar mahallesinde kapı kapı dolaşarak sonunda bir kapıyı tıklıyor; karanlıkta bahçede oturan kadın ve erkek sesi geliyor, kapıyı açan yaşlı bir adama, Nadia Murad bir solukta hikayesini anlatır. Adam, “Atalarım Ezidiydi, biz Sünnileştik, korkma seni kurtaracağım,”

Evli olan ailenin erkek çocuğu Nasır, önce Kerkük’e, sonra Erbil’e kaçırıyor.

Nadia Murad, yardım kuruluşları yardımıyla Almanya’ya gönderiliyor,

Václav Havel İnsan Hakları Ödülü ile Sakharov Ödülü kazanan bir aktivist oluyor.

Kısa bir hikaye, uydurma bir hadis. Kur’an’da ezildiler, şeytana tapıyorlar, bunları dinsiz malı, namusu, canı size helaldir, sonra bu hadis birileri tarafından mantıksız görüldüğü için Kur’an’dan çıkarılıyor, yüz yıllar sonra, IŞİD’in çıkardığı kitapçığında bu sözde hadis tekrar yazılıyor.

Maksim Gorki’nin Ana romanında,
Ana düşün ki tari insanları kendisi gibi yaratmış,
demek ki o da insanlara benziyor.
Peki ya biz? Biz benzesek, benzesek tanrıya değil, vahşi hayvanlara benziyoruz.

Son kız Nadia Murad’ın 304 sayfalık kitabını okumakta çok zorlandım
Okuyup okumamak arasında gidip geldim. Sonunda biraz okuyup, biraz ara vererek bitirdim.
Bu kitap sayesinde Ezidi kardeşlerimizi sosyal, kültürel ve inanç olarak tanıdım.

Ben yeni bir şeyi bilmek, öğrenmek, çocuk gibi seviniyorum.

Ape Berem.