Bugün içimdeki sese kulak vererek yazmak istedim.Bu ses belki bugüne kadar farkına bile varmadığım sessiz düşünceler verdi.Galiba benim bu halim bireysel düşüncemin yaşama dönüştürme hali.Yaşadığımız dünyada neyi sorgulayabılıyoruz ki? Belki birçoğumuz algıladıgımız dış dünyanın farkında bile değil.sorun dış dünyamız ile iç dünyamız arasındaki frekans farklığından kaynaklanıyor olabilir. Benliğimizle iletişim kuramıyoruz ve bu yüzden hep başkalrının veya karşımızdakinin iletişim problemini sebeb verdiğinden şikayetçi oluyoruz. Bu durumu nasıl değiştirebiliriz? Duygularımızı,düşüncelerimizi,hedeflerimizi,tutumlarımızı, topluma, ınsanımıza yararalı hale getirdiğimiz oranda insanlaşır ve o oranda topluma faydalı birer fert durumuna gelebiliriz. Yaşamımızda olan herşeyden memnun olmayabiliriz.Belki birçok zorluklara gögüs gelmek zorunda kalıyoruz. Bırçok zaman haketmediğiz dersler verıyor hayat. İşte hayatımıza giren bırçok olumsuzluk hataya karşı zafer kazanmamıza bıle sebeb olabiliyor.Evrenle iletişim kuralım insanlarla hayvanlarla ,gerekirse doğadaki evrendeki herşey ile ıletişim kuralım. Temel problerimizin birçoğu iletişisizlıkten kaynaklanıyor. Eğer çevrenizde iletişim kuracak birilrini bulamıyor ve hala dünyaya somurtarak bakıyorsanız bilin bunun tek sebebi sizsiniz. Güzel bır yüze sahıp olmak bizim elimizde değil ama gülen bir yüze sahip olmak elimizde.Güzel hoş , yakışıklı olamyabiliriz ama güzel duygularla ,düşüncelerle bakabiliriz. Sıze bıryerde okuduğum güzel bır sözü hatırlatmak istiyorum. Ve şöyle başlıyor;
Dünyada “üç” grup insan var:
Bir şeyi yapan ve yürüten “küçük” bir seçilmiş grup.
Bir şeyin yapılmasını seyreden “büyükçe” bir grup.
Ne olup bittiğini bilmeden yaşayan “muazzam” bir kalabalık. Lütfen hepinizden istediğim kendinizi olumsuz herhangi grup içerisinde görüyorsanız.Bunu yaşama hızlı bir şekilde dönüştürmeniz.Gözlerinizi kapatın ama duygularızı,düşüncelerinizi değil; Şairin dediği gibi ;
Gökyüzüne baıip kuşlari algılayın ,
Kırlara gidip çiçekleri algılayın ,
Çocuklara bakip saflıklarını , güzelliklerini algılayın ,
Ağaçlara bakıp dallarını , yapraklarını algılayın ,
Hayvanlara bakıp dogallıklarını algılayın ,
İnsanlara bakip güzelliklerini ( mutlaka güzel tarafları vardır ) algılayın .
Algıladıgınız yalnız para sesi olmasın. Evet birbirimizin olumlu taraflarını bulmaya yakalmaya çalışmak daha insani ve ahlaki ,vicdani olsa gerek.Hayvanlar dahi doğayla bir bütün olduklarını kabul etmekte ve böyle hareket etmekte. İnsana bağımlı, insan merkezli ,doğaya bağımlı ,doğa merkezli bir yaşam için önce kendimizi değiştirmekle başlar. Gelin artık birşeyleri değiştirelim.
Yazarımız
-
Kütüphaneci ve Belediye meclisi üyesi.
Kuşca'da doğup, Danimarka'da yaşamakta.
Son yazıları
Erdal Çolak04/12/2008YAŞAMA BİLİNCİ- Erdal Çolak03/02/2007Biz ve kimlik
- Erdal Çolak11/09/2006İnsan
- Erdal Çolak09/03/2006Bugün Dünya Kadınlar Günü
