Yazmak üzerine
Insan, en çok ta yazarken; kendi iç dünyasındaki karanlık zindanların ağır kapılarını aralıyordu.
Araladığınız her bir kapı, sizi bir başka kapıya götürüyor.
Kapılardan ve eşiklerden geçiyorsunuz.
Araladığınız her bir kapı, geçtiğiniz her bir eşik, kimselere göstermediğiniz, kimselere dokundurtmadığınız mahremiyetinizi de ifşa etmiş oluyordunuz.
Bu bir yürek, bu bir cesaret işiydi.
Artık çıplaksınız.
Mahremiyetiniz kalmamıştır.
Görmüşlerdir.
Dokunmuşlardır.
Insan, en çok ta yazarken kendisi oluyordu.
Insan, en çok ta yazarken kendisini buluyordu.
Her ne kadar okur; gören, dokunan oluyorsa da , aslında gören, dokunan yazarın kendisi oluyordu.
Yazmak; aynaya bakmaktı .
Ve ben, beyaz sayfalara kalem uçlarından düşen çizgilerde; saçlarımı tarıyorum.
Yazarımız
- Kuşca'da doğdu. Danimarka'da yaşamakta.
Son yazıları
- Kategori edilmemis08/09/2024Narîn
- Mehmet Gezen24/04/2024Amara
- Mehmet Gezen17/03/2024Halepçe
- Mehmet Gezen18/09/2023Gözyaşlarımda ölüm hikayeleri