YENİLİK DEYİP DE, KENDİLERİNİ YENİLEYEMEYENLER.. ve ÖTEKİLER..!

Seçim de Seçim deyip, başladılar yine
yarışmaya ve didişmeye.
Yönetilenler olarak biz, Seçim’den önce,
SİSTEM’ini seçmenizi ve belirlemenizi istiyoruz.

Siyasetçiler koltuk hırslarını bir tarafa
bırakıp, YASAL DÜZENLEMELER yapma peşine düşmeli ve konu Meclis’te ele alınarak
yasa çıkartılmalıdır..

Belediyelerin hizmet ve yetkilerinin,
Merkezi Yönetimce gasbedildiğini ve farklı muameleler yapıldığını, şikayet
etmeyen var mı?
Yok !
Elbette şikayetçiler, argümanlarında ve
şikayetlerinde haklılar.
Ama, haklı olmak, sorunu çözüyor mu?
-Çözmüyor.
Dolayısıyla yönetilenler, şikayet duymaktan
bıkmış.. usanmış durumdadır. Bu önemsenmeli ve gereken yapılmalıdır.

Siyasetçi olarak siyasetçilerin, her şeyden
önce ;
Türkiye belediyelerinin tümünü kapsayacak
bir şekilde, yasal bir düzenleme yapması gerekiyor.
Yerelden, nasıl bir Yönetim-Denetim ve İdari
Yapılandırma SİSTEMİ oluşturulabilir? bunun tebiti ve yasal dayanakları
tartışılmalı.. bulunmalı ve uygulanmalıdır..

Kimin seçildiği veya seçileceğinden çok,
demokrasinin yaygınlaşması ve kurumsallaşmasının, daha önemli olduğunun
bilincinde olan yurttaşlarımız,; belediyeler için, devrim niteliğinde kapsamlı
bir Reform yapılmalıdır… diyor ve bekliyor..!!

BELEDİYELER KANUNU mu denilecek, yoksa Yerel
Yönetimler Kanunu mu? denilecek? her neyse, böyle bir Yasa’ya acil ihtiyaç var.

Cumhuriyet’in 2. yüzyılına; Roma’dan..
Moskova”dan.. Londra’dan.. ya da Berlin’den getirilecek AB ithal yasalarıyla
değil, Meclis’ten çıkarılacak yasalarla girmek ve merhaba demek, geçmişi
özendirmekten ve geri dönmekten çok çok iyidir ve akılcıdır.

Şikayet.. şikayet.. şikayet..!
Bırakalım artık bunları.
Bu alışkanlık, bulaşıcı bir hastalıktır.
Bu sendromdan mutlaka kurtulmalıyız.

Kalın sağlıcakla, çözüm odaklı plan, proje
ve öneriler üreterek, sevgi ve dostlukla.