Fehmi SütçüYAZARLARIMIZ

Kopernik devromi -1

IMMANUEL KANT, felsefe tarihinde ‘ kopernik devrimi’ diye bilinir. İnsan zekasının en üst seviye ulaştığı filozoflardan birisidir. Onun için şöyle denilmiştir, ‘ Tanrı insanı yarattı, arkasından Kant’ı gönderdi, aklı çözmesi için’.
Hayatı boyunca bi doğu Prusya kenti olan Konigsberg’te yaşamış ve bu kentten, bi kez bile olsun, asla dışarı çıkmamış olan Kant (1724-1804)’ın felsefesini anlamak oldukça zor bi iştir. Bi şeyi özellikle belirtmekte yarar vardır, burada Kant’ ın felsefesinin derin bi analizini yapmak gibi bi niyetimiz olmadığını ve bunun oldukça zor ve çetrefilli bi iş olduğunu bilerek, burada onun yaşamından bi takım kesitler sunarak ve felsefesine kısa bi giriş yapmak gibi bi niyetimiz olduğunu söylemeliyiz.

Kant’ın felsefesi, kuzey avrupa sisinin içine gömülmüş bi şato gibidir, o sis dağıldıkça muhteşem bi şato olarak çıkar karşımıza, işte biz o şato’ ya girmeye çalışacağız.
Kant aynı zaman da felsefe tarihinde bi milattır, onunla birlikte felsefe ikiye bölünmüştür. Kant’tan önce ve sonra diye ikiye ayrılır. Kant dakik ve aşırı titiz bi filozoftu.
Hayatı boyunca aynı yoldan ve aynı saatte yürüyüş yapmıştır. Yürüdüğü yola bugün Almanya’da filozof yolu deniliyor. Her gün aynı saatte geçtiği için, Konigsberg sakinlerinin ona bakarak saatlerini bile ayarladığı söylenmiştir. Günlük yaşamda her şeyin yerli yerinde ve düzenli olmasını isterdi. Ve her sabah mutlaka saat 5 te kalkardı ve bunun gibi bi çok şeyi ömrü boyunca yaptı ve asla vazgeçmedi. Kısacası aynı saatte uyur, aynı saatte kalkar, aynı saatte yemek yer, aynı saatte yürüyüş yapardı.

Kant, aydınlanma felsefecelerine yakın durur. İnsanın bağımsızlığını, aklın, aydın ve evrensel bi şekilde kullanılması için çaba harcadı. Emprisistler (deneyciler), rasyonalistler ve Kant aynı düzlemde yer alır. Ve bi çok yönden liberal gelenek içindedir, aynı zamanda 1700 lerin sonuna kadar hakim olan yararcı ve emprisist eğilimlerden kesin bi kopuşu simgeler. En önemli eserleri, Saf aklın eleştirisi (1781), pratik aklın eleştirisi (1788), ve yargı gücünün eleştirisi (1790) dir. Ve ayrıca siyasi teori açısından ahlakın metafizik ilkeleri (1785) ve sürekli barış (1795) sayılır.

Kant felsefeyi, doğal bilimlerin sahip olduğu güvenli bi konuma getirmek istemiştir. Kant’a göre Hume’un şüpheci emprisizmi (deneyciliği) bi skandaldı. Hume doğal bilimlerin hem ahlakın temelini kazımıştı. Kant hem ahlakta hem de doğal bilimlerde aklımız vasıtasıyla kesin ve evrensel olarak geçerli olduğunu tasdik edebileceğimiz bi yön olduğunu kanıtlamayı kendisine görev bildi. Bu çıkış noktasıydı. Kant , deneyci şüphecilik ve rasyonel dogmacılık olarak gördüğü şeylerden kaçınmaya çalışmış, emprisizm ve rasyonalizm arasında bi sentez yaratmaya çalışmıştır.

Deneyde mecburi ve evrensel olarak bi düzen vardır. Örneğin nedensellik ilkesi evrensel olarak geçerlidir. Dolayısıyla deneyimimizi yapıland ve ıran ve düzenleyen bi şey olmalıdır. Bu yüzden deneyimimizi düzenleyen ve yapılandıran her neyse, bu deneyden kaynaklanan bi şey olamaz. Sonuç olarak bu düzenleme ve yapılandırma yetisi bizim kendi içimizde bulunmak zorundadır. Başka bi ifadeyle Kant, özne ile nesne arasında bi ikilem öngörür. Nesne de düzenleme gücü bulunmayacağına göre, bu güç özne de aranmalıdır. Bu Kant’ın bilgi kuramında kopernik devrimidir.
Kant kavrayışımızda herhangi bi şeyin zaruri ve evrensel olarak geçerli olduğunu, bir veri olarak kabul eder. Bir başka deyişle, böyle olup olmadığı şeklinde değil de, bunun nasıl böyle olduğunu sorar. Hangi anlamda böyle bi düzenleme gücüne sahibiz? sorusuna Kant şöyle cevap verir. Eğer daima yeşil mercekli gözlük kullanırsak, gördüğümüz her şey- evler, taşlar, ağaçlar v.s- doğal olarak yeşil görünecektir. Baktığımız ya da gördüğümüz her şey, daima merceklerimizin rengine bürünecektir. Eğer bunların rengini bilirsek, ne ye bakacağımızı bilmesek bile, baktığımız her şeyin o renk olacağından emin olabiliriz. Kalıp ve içerik kategorilerini kullanarak, içeriğin dışarıdan belirlendiğini, ama içeriğe daima kendi kalıbımızı bastığımızı söyleyebiliriz. İçimizdeki düzenleme kategorisi gözlüklerimizin mercekleri gibidir, ve gözlüklerimize çarpan çeşitli izlenimler deneyimin kendisidir. Gördüğümüz ya da duyularımızın dimağa yaptığı etki rengin bi sentezidir.

Kant, tüm bilginin deneyle başladığı konusunda emprisistlerle hemfikirdir, ama aynı zamanda tüm bilginin özne tarafından oluşturulduğunu da iddia eder. İzlenimlerin tümü
bizim onlara giydirdiğimiz forma bürünür, bu da zaman ve mekan formlarını takip eder. İzlenimler kavramsal olarak idrak edilene kadar, gerçek anlamda düzenlenmiş deneyimlere sahip olamayız. Zihnimiz algılanan şeyleri bi düzene sokmak için, nedensellik ilkesi gibi kategorileri kullanır. Kant tüm insanların, temel formlara sahip olduğunu varsayar. Dolayısıyla her türlü bilgi, tüm insanlarda bu formlar tarafından şekillendirilir. Bu formlar, psikolojik bi yapıya sahip değildir. Örneğin paranoya hastası kişilerin, dünyayı kendilerine özgü bi tarzda gördükleri, psikolojik bi gerçektir. Kant’ın peşinde olduğu formlar, zaman, mekan ve nedensellik gibi her tür bilginin tamamen genel olan özellikleridir. Bunlar her tür deneysel araştırmada öngörülmesi gereken ve dolayısıyla deneysel psikoloji tarafından çözümlenmek amacıyla tahlil edilemeyecek formlardır.

Örnek olarak, bi trafik polisi bi kazayı haber vermek için polis merkezine gider. Kazanın ne zaman olduğu sorusuna, belli bi zamanda olmadığı cevabını verirse, nerede olduğu sorusuna, belli bi yerde olmadığı cevabını verirse, kazanın nasıl ve neyin sebep olduğu sorusuna, hiç bi şey cevabını verirse, polis şefi, trafik polisinin saçmaladığını düşünmeye başlayacaktır. Bu haberin yanlış olduğunu göstermek için delil toplamaya gerek kalmayacaktır. Herhangi bi yerde ya da zamanda meydana gelmeyen ya da herhangi bi nedenden ve nasıl olduğu bilinmeyen kaza anlaşılmazdır. Zaman, yer ya da mekan ve nedensellik evrensel olarak zorunlu ve geçerli formlardır.
Burada Kant’ın Hume ve emprisistlere karşı çıkış noktası bariz bi şekilde ortaya çıkar. Emprisistler bilginin kaynağı deneydir diye öngörmüşlerdi.. Kant ise zaman ve mekan içinde, nedensellik ilkesiyle birlikte bilginin kaynağı deneydir der. Ne yaşarsak yaşayalım, yaşadığımız deneyim zaman, mekan ve nedensellik gibi formların izlerini taşıyacaklardır. Bilginin ve deneyin ön şartı olarak, formlar deneyimden önce gelir.

Kant’ın epistemolojik modelini ya da bilgi kuramına kısaca bi girişten sonra, Kant’ın tanımladığı bilgi türleri kısaca şöyle özetlenebilir.
1-analitik(apriori) – bekar evli olmayan kişidir.
2-sentetik(aposteriori)- bu ev yeşildir.
3-sentetik(apriori)- her olayın bi nedeni vardır.

Kant sentetik apriori hükümler bilgisini sorgulamadan kabul eder, onun için asıl mesele
bunun mümkün olup olmadığı değil, nasıl mümkün olduğudur. Ve cevapta bilgi sahibi özneler, düzenlenmiş deneyim için gerekli ön şartlar olan formlara sahip olduklarından bu sentetik apriori hükümlerin mümkün olduğudur.

Kant’ı bilgi kuramından kısa bi kesit sunduktan sonra, bi sonraki yazıda ahlak teorisini, siyasi kuramını ve evrensel barış tezini işlemek umuduyla…..
Dostluk ve içtenlikle….

Yazarımız

Fehmi Sütçü

Daha Fazla Göster
Göz Atın
Kapalı