Adım 9
A, O ve E harflerine dair
Ve en önemli ve de dersimizin son safhasını oluşturan 9. Adıma geldik. Dersimizin en başında belirttigimiz gibi, Kürtçeyi iyi okuyup yazmak, bir melodinin seslerini birbirinden iyi ayirt etmeye benzer, bir nevi iyi bir müzik kulagina sahip olmayı gerektirir. Özellikle Orta Anadolu Kürtçesinde “A” , “O” ve “E” harfleri sık sık yanlış kullaniliyor. Hatta Kürtçenin yanlış yazilmasinin en büyük nedeninin de bu üç harfin yanlış yazilmasindan kaynaklandigini söyleyebiliriz. Bazen “A” yerine “O” kullanilarak hata yapiliyor, bazen ” E ” yerine ” A ” kullanilarak bazen de ” O ” harfinin yazilmasi gereken yerde alakası olmayan bazı sesli harfler yazılıyor. Bu harfler Kürtçenin kendine özgü aksanı ile kullanıldıgı için çogu insan bu harfleri yanlış algılıyor ve karıştırıyor. Bu tamamen Kürtlerin dili kullanma ve seslendirmesi ile ilgili bir durumdur. Türkçenin etkisinde kalma da bu nedenlerin arasindadir. Bunu izah etmek için örnekler vermeye çalişalim:
“Dar li ber male ye”(Ağaç evin önündedir).
Bu dedigimiz harfleri kariştiranlar yukaridaki bu cümleyi yanlış olarak şöyle yazarlar:
“Dor li bar mole ye” a, o ve e harflerinin kariştirilarak birbirlerinin yerine nasil kullanildigina iyi bakin! Peki “Evin etrafını sardılar” cümlesini nasil yazariz:
“Dor male hewş kirin”.
Şimdi “Dor male hewş kirin” ile “Dar li ber male ye” cümlelerindeki “Dor”(etraf) ile “Dar”(ağaç) kelimelerini iyi inceleyin ve burdan ” a ” ve ” o ” harflerinin nasıl Kürtçeye özgü bir seslendirmeyle telaffuz edildigini görün ve bu harfleri kariştirmamamiz gerektigine iyi dikkat edin! Bunu biraz daha pekiştirmek için, bu harflerin karıştırılmaması gerektiğini netleştirmek için yukarıdaki örneğe bir kelime daha ekleyelim: Dûr(Uzak). Simdi Dar(ağaç), Dor(etraf) ve Dûr(uzak) kelimelerindeki “a”, “o” ve “û” harflerinin Kürtçeye özgü bir ağiz yapısıyla nasıl telaffuz edildiğini iyi görün, bu harflerin birbirinin yerini tutamayacağını kolayca anlayabilirsiniz.
Örnegin “yılan” kelimesinin Kürtçesini biliyorsunuz: Mar. Cogu insan bunu “mor” diye yanlis yazacaktir, peki “boncuk” kelimesinin Kürtçesini de biliyorsunuz: Mori. Eger “boncuk” yani “mori” kelimesindeki “o” harfini telaffuz ettiginiz gibi “yilan” diye yanlis yazilan “mor” kelimesindeki “o” harfini de ayni sekilde telaffuz ederseniz “mor” kelimesinin “yilani” karsilamadigini ve dogrusunun “mar” diye yazilmasi gerektigini göreceksiniz.
“Ben geldim” cümlesinin Kürtçesini yazalim: “Ez hatim”. Gene çogu insan bunu “Az hotim” diye yanlis yazacaktir. “Ez hatim” daki “E” harfi Kürtçenin kendisine özgü ağız yapisi ile seslendirildigi için sanki “A” ya yakın bir sesmiş gibi geliyor ve çoğu insan bu “E” harfini “A” diye yanlış yazıyor.
Bu tür örnekleri siz de kolayca görüp çogaltabilirsiniz.
Böylece dokuz adımdan oluşan dersimizi tamamlamış olduk. Gördügünüz gibi Kürtçeyi okuyup yazma sanıldığı gibi zor değil, sadece birazcık çaba gerektiriyor. Yapmaniz gereken; her yerde karşınıza çıkan Kürtçe yazıları okumaya ve yazmaya çalışmanız, hiç usanmadan tam anlamasanız da okumaya devam etmeniz. Önemli olan Kürtçeye olan ilginizin olmasidir, böylece zamanla çok iyi okuyup, yazacaksiniz. Simdi Orta Anadolu yöresine ait Kürtçe ile yazılmış, yaşanmış bir fıkrayı aşağıya veriyoruz, bunu okuyup kendinizi sınayınız, eger kendinizde eksiklik görüyorsaniz yukarıdaki bilgileri tekrar gözden geçiriniz. Başarılar.