Hasan SertdemirNUÇEYAZARLARIMIZ

CADI KAZANI

Vodafone Arena yakınında gerçekleştirilen menfur terör eylemini kınamak ben insanım diyen herkesin asli görevi olsa gerek.
Terörün her türüne ve türediği kaynağı NE olursa olsun karşı durmak, her ben demokratım, aydınım, barış ve kardeşlikten yanayım diyenlerin temel pusulasıdır.

Evet, çoğu zaman şiddet, terör bir ülkede, bir bölgede hatta bir kıta’da yürütülen yanlış politikaların acı ve bedeli çekilemez derecede ağır olan bir sonuç olarak karşımıza çıkar.

Ne yazık ki , hem tarihsel bilinçten ve analitik düşünceden yoksun toplumların bireyleri, örgütleri, partileri, sivil toplum kuruluşları terörün yolaçtığı sonuçlar üzerine odaklanırlar ve bunun üzerinden yorumlar yaparlar. Bu, sağlıklı sonuçlar çıkarmamızın önünü tıkar. Sorunun aslını görmemizi engeller.

Türkiye’de olup bitenleri de bu çerçevede okuduğumuz için mütemadiyen aynı yanlışları tekrarlıyoruz.

Siyasetten, tarihten, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın demografik yapısından bihaber olanlar , TV lerde hamaset nutukları atıyorlar. Alenen toplumun belli bir kesimini tehdit ediyorlar. Almanya’nın Kızıl Tugayları üyesi olan Beider Meinhoff’un uğradığı akibetin, yani bulundukları hücrelerde ölü olarak bulunmalarını kastederek şu anda tutuklu bulunan tüm gazetecileri ve halkın seçtiği milletvekillerini öldürmekle tehdit ediyorlar. Aynı TV ler , şiddeti eleştiren ama devletin aşiretler gibi davranarak kan davası gütmemesi tezini ileri sürenleri jurnalleyerek tutuklanmalarını ve “cezalandırılmalarını” ağızlarından salyalar akıtarak güya ifade ediyorlar.

Böylece düşmanlık ve nifak tohumları ekiyorlar.

Oysa sorulması gereken soru şu olmalıdır?

TERÖR ve şiddet sarmalı neden 7 Haziran 2015 ten bu yana her geçen gün artarak çoğaldı?

Aslında bu sorunun yanıtı artık hükümet edemeyecekleri görülen AKP yöneticileri tarafından defalarca dillendirildi.
Dillendirilen temel argüman “BAŞKANLIK sistemi” getirilirse, şiddetin ve terörün sona ereceği üzerinedir.
Bu, kuşku götürmez çıplak bir itiraftır. Hükümet ve AKP bu söylemiyle suçüstü yakalanmıştır.

HALKI iki temel tercihle başbaşa bırakmak buna denir.
Ya bize oyunuzu verirsiniz istikrar olur, yada bize vermezsiniz o zamanda şiddet, terör yaşama hükmeder ve kaos ortamında yaşamaya mahkum olursunuz. AKP ve RTE nin dayattığı siyaset aynen budur.
Herhangi bir olayı , bir sorunsalı sebeb ve sonuç ilişkileri bağlamında irdelemezsek , doğru çıkarsamalar yapamayız.
Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanlığını yapanların bugün yaşananları öngörmemeleri onların ancak basiretsizliğinin göstergesidir.

Büyük Osmanlıcılık hayali ile yürütülen ve Cumhuriyetin Yurtta sulh cihanda sulh ilkesine ters düşen ve komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı göstermeyen politikaların sonucu Türkiye Ortadoğu’nun kan, barut, ölüm batağına sürüklemiştir.
AKP nin başvurduğu ve “başarılı” olduğu alanlardan biride tüm suçlarını, yanlışlarını başkalarına yüklemek olmuştur.
Bu başkaları bazen Esat, bazen Kılıçdaroğlu,bazen Demirtaş, bazen CHP , bazen HDP , Kandil ve İmralı olmuştur. AKP asla hata yapmamıştır.

Neki son 60 yıldır iktidar olan sağ partilerin en son ardılı AKP 14 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. AKP hiçbir yere kaçamaz, herşeyden onlar sorumludur. BAŞKANLIK olsa terör olmaz diyenlerin ellerine gencecik polislerin kanı bulaşmıştır. Hiçbir gerekçe ve uyduracakları yalan bu gerçeğin üstünü örtemez.
Şimdi de elindeki tüm medya aygıtları vasıtası ile bir cadı avı başlatmış bulunuyor. Sosyal medya kullananları tehdit ediyorlar.

AKP doğrudan, doğrulardan korkuyor. Ancak korkunun ecele faydası yok. Başkanlık ta , hilafet te, sultanlık ta Erdoğan’ı kurtaramayacak,hiçbir politik manevra ayakkabı kutularını ve dolar sıfırlamalarını aklamayacaktır.

Yazarımız

Hasan Sertdemir
Öğretmen.
Kuşca'da doğdu. Uzun yıllardan beri Danimarka'da yaşamaktadır.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Göz Atın
Kapalı