Insanlik tarihine yön veren ve insanligin yasam kosullarini sekillendiren 2 temel etmenin varligindan sözedersek abartmis olmayiz. Elbette yasamimizin sekillenmesinde sayisiz faktörlerin rol aldigi dogrudur. Ancak , tarihsel sürec icerisinde kimi konjunktörlerin ve tarihi aktörlerin toplumsal gelisim cizgisinde oynadiklari rol son derece belirleyici ve ardindan iz birakici olmustur. Yazili tarih bunun örnekleriyle doludur. Hafizalarimizda daima yeniligini koruyan Hac’li Seferleri, 1. ve 2. Dünya
paylasim savaslari, günumüzde Büyük Ortadogu Projesini bu konjunktörlerden, Ingiliz Lavrence’yi, Hitler’i, Stalin’i, Mustafa Kemal’i, düsunsel dünyamizda ufuk acan Karl Marks’i, Engels’i , Lenin’i ve daha nicelerini insanligin yasamina yön veren aktörlerden saymak asla yanlis olmaz.
Bu konjunktörler ve aktörler bazen spontane(kendiliginden) bazende bilerek ve ileriye dönuk olarak hazirlanan projelerin bir yansimasi olarak ortaya cikarlar.
Bu baglamda 12 eylül 1980 bilincli bir konjunktörün Türkiye Halklarina zorla dayatilan bir küresel projedir. Bu proje uyarinca, Türkiye demokrasi güclerinin üzerinden silindir gibi gecilmis, Ôzal gibi
aktörlere siyaset sahnesinde rol verilmistir. Özalin kendisinden istenilen rolü yerine getirdiginden kusku yok. Neki, küresel gücler kendilerine daha fazla yakin aktörler aramislardir. Bu, Türkiye özelinde AKP ve Recep Tayyip Erdogan’dan baskasi degildir. Erdogan birarada bircok kimligi tasimaktadir. Anadolu’da Türk Islam tezini, Avrupada sekularizmi(LAIKLIGI) Arap Dünyasinda Seriati savunuyor. Böyle bir kimlik ve siyasi kisilik egemen güclerin isine yariyor. Gömlek degistirenlerin, yarin öbürgün kimliklerini , inanclarini ve kutsallarinida degistirecegine samimi olarak inaniyorlar.
Erdogan son günlerde Devleti Aliye-yi Osmaniye’nin bakiyesi üzerinden geldiklerini iddia ediyor. Bununla resmen Cumhuriyetin sona erdigini ifade etmeye calisiyor. Birincisi Devleti Aliye-yi Osmaniye demek, Yüce Osmanli Devleti demek. Peki dünyanin öbür devletleri cüce devletlermidir? O yüce devlet ne yapmistir? Elde silah 3 kita’ya dagilmis, gittigi heryeri yagmalamis,yakmis, talan etmistir. Bir emperyal devlet olarak ,yayilmaci bir politika izleyerek sömürge ülke halklarina dünyayi daretmistir. O osmanli ki iktidar ugruna kardes kardesi, baba ogulu, ogul babayi öldurtmüstür. Erdogan’in övündügü devlet özetle budur. Osmanli Devletinin izledigi politikanin sonuclari herkesce malumdur. O devlet Kaputulasyonlara maruz kalmis, yani kayitsiz sartsiz egemen güclere teslim olmustur. O devletin bir kimligi bir tüzel kisiligi kalmamistir. Bireyi merkezine alan ve insanin insana kul olmasina son veren Cumhuriyet bu kosullarda sekillenmistir.
AKP iktidari ve RTE tüm Cumhuriyet hükümetlerini komsu devletlerle suni ve yapay düsmanlar yaratmakla suclamislardir.
Kendileri komsulariyla 0 (sifir) tolerensla) baris icinde yasayacaklarini iddia etmislerdir. Gercek durum bumudur? Egemen gücler Türkiye’yi RTE nezdinde bir ileri müfreze olarak kullanmak istemektedirler. Irak, Suriye, Iran, Misir, Tunus ve Libya ile yasanilan iliskilere bakin. Bu iliskilerin neresi kardeslik, dostluk ve baris icinde birarada yasamaktir.? Erdogana bicilen aktörlük rolü hic kuskusuz bir yeni Lavrence rolüdür. Erdogan kendisine bictigi Büyük Ortadogu Projesesinin es baskanligi aslinda Yeni Hac’li Ordulari Komutanligidir. Bu görev kendisine hayirli olsun. Bilinmelidirki
er yada gec hak ve halklar kazanacaktir. Baskasinin at’ina binen Erdogan ve surekasi yaya kalacaktir. O zaman da halk onlara layik olduklari cezayi verecek ve hesap soracaktir.
Yazarımız
-
Öğretmen.
Kuşca'da doğdu. Uzun yıllardan beri Danimarka'da yaşamaktadır.
Son yazıları
Hasan Sertdemir28/03/2017CADI KAZANI- Hasan Sertdemir23/03/2017İLERİ DEMOKRASİ
- Hasan Sertdemir13/03/2017AYNAYA BAKMAK
- Hasan Sertdemir27/02/2017TERCİH
