TERCİH
Uzunca bir aradan sonra yeniden yazıyorum. Hem şahsi yoğun işlerim hemde dibine kadar kirlenmiş siyasi atmosfer yazma motivasyonumu kırdı.
Oysa biliyorum ki siyasette küslüğe, kırgınlığa yer yoktur.
Böylesi bir durum karşıtlarınızın işine yarar…
O nedenle her koşulda doğruluğuna inandığınız ve toplumun genel çıkarlarına uygun düşen görüşlerinizi, fikirlerinizi paylaşmak zorundasınız.
Hele Türkiye’nin gündemini izliyorsanız böyle davranmak kaçınılmaz hale geliyor.
Son 15 yıldır Türkiye’ye ısrarlı bir şekilde rejim dışı bir proje , gizli bir ajanda bazen açıktan bazen de dolambaçlı yollardan dayatılıyor.
Bu ajandanın aktörleri doğruluğuna inanmadıkları projelerini geniş halk kesimlerinden gizliyorlar. Siyasi emellerini, gericilik özlemlerini çeşitli kılıflar uydurarak gerçekleştirmek istiyorlar. Neki halklarımız buna izin vermeyecek; çünkü takke düşmüş, kel görünmüştür.
Tekçi otokratik hemde teokratik olmasını düşledikleri rejime halklarımız geçit vermeyecektir.
Bu nedenle 16 Nisan 2017 bir dönüm noktası, bir tarihi momentum olarak çok önem arzediyor.
Halk bir tercih yapacaktır.
Yani kendisine uygun ve makul gelen bir seçim gerçekleştirecektir.
Aslında üzerinde düşünülecek fazla almaşıklar yok.
İki temel tercihle karşı karşıya.
Birincisi; tek adam DİKTATÖRLÜĞÜNÜ ve onun saltanatını konsolide eden çağdışı bir zihniyete evet demek. Bu, zerre kadar aklı olan birinin kabul edeceği bir yönetim tarzı olamaz.
İkincisi; toplumsal, kollektif aklı pusula edinen, bireyi merkeze alan ve mutlak egemenliği halkın tümüne indirgeyen temsili demokrasi yani parlamenter demokrasiden yana olanların HAYIR tercihi olacaktır.
16 Nisan tarihi bir sınav günü olacaktır.
Ya insanları kendilerine tabii kul olarak gören saltanat sevdalısı despotik, çağdışı bir zihniyeti ve tümden akıldışılığı merkeze alan bir ” dünya görüşüne” evet diyeceksiniz… yada tüm bu karanlık ve kirli görüşe ve tek adamlığa , otokratik ve teokratik rejim heveslilerine karşı çıkarak HAYIR diyeceksiniz.
AKP gericiliğine HAYIR!
Saltanata HAYIR!
Şeriata HAYIR!
Tek adamlığa HAYIR!
Pantürkizme de panislamizme de HAYIR!
Yazarımız
-
Öğretmen.
Kuşca'da doğdu. Uzun yıllardan beri Danimarka'da yaşamaktadır.
Son yazıları
- Hasan Sertdemir28/03/2017CADI KAZANI
- Hasan Sertdemir23/03/2017İLERİ DEMOKRASİ
- Hasan Sertdemir13/03/2017AYNAYA BAKMAK
- Hasan Sertdemir27/02/2017TERCİH