Erdal ÇolakYAZARLARIMIZ

Biz ve kimlik

Etnik kimlik, ferdîn içinde yaşadığı toplumdaki yaygın kültür unsurlarından farklı olarak, orijinal bir kültürel sistemin yapı özelliklerini nitelik itibariyle taşımasıyla ortaya çıkan bir kimlik türüdür. Millî kimliğe olan bağlılık azaldıkça başka kimlik arayışları artmakta, etniklik önem kazanmaktadır. Etnik özellikler, kültürel entegrasyonun sağlanamadığı, kültürle arası mesafenin olduğu toplum yapılarında görülebilecek potansiyel bir sosyal tabakalaşma unsurudur.

Tümüyle homojen bir toplumsal yapıya rastlamak oldukça zordur. Sosyal yapı çeşitli türlerde sosyal tabakalaşmadan, veya onu meydana getiren, birbirinden farklı niteliklere sahip alt guruplardan oluşmaktadır. Zaten aksi takdirde de toplumsal tabakalaşmayı fark etmek mümkün olamazdı. Ancak, sosyal gurupların hepsinde de, toplumun tümünde görülebilecek, ortak sosyal değerler, ortak amaçlar, ortak bir geçmiş, halihazırda da devam etmekte olan tarihî süreç içinde mevcuttur. Toplumsal bütünlüğü meydana getiren bu gibi temel unsurlardan uzaklaştıkça, etnik farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Aynen Türkiye`de görüldügü gibi.Ama burada unutulan zaten kürtler farkli bir Irk.Türkler ortaasya cografyasindan Kürtler ise firat ve dicle yani mezopotamya`dan gelen iki farkli irk.Mesala yahudilerle ,filistinliler her iki etnik gurupta Hz Ibrahim öz torunlari iken aralarinda akrabalik varken , bu akrabalik hic türk ve kürt Irklari arasinda yoktur.Cografya ayri,,tarih bilinci ayri,yasam tarzlar
i ayri,dil ayri ,gelenek göreneler ayri,din belli bir kesim ayni dini paylasiyor kürtler bircok dini kimlik barindiriyor.Ama unuttum benzeyen tek tarafimiz iki Irkinda insan olmasi.Ama insani duygulara ne kadar cevap verebilmis o da ayri bir tardisma konusu.Ben burada sadece yillardir insanlarin dillerine doladikari bazi süs¨lü ici bos kelimelere atifta bulunmak icin böyle yazdim.yasasin bütun insanlarin kardesligi ama dostca kardesce,esit bi8r sekilde.

Genel anlamda etniklik bir sosyal gurubun ırk, dil veya millî kimliğidir. Kolektif kimliğin dini, millî, kültürel ve alt-kültürel gibi çeşitli formlarını bünyesinde toplayabilir. Terimin orijinal Yunanca anlamı ethnos, kabile veya ırktır. Sosyal bilimlerde bu kavram, kültürel mecranın biyolojik ve genetik belirleyiciliği dışına çıkarak, “ethos” (bir kavmin veya toplumsal bir kurumun özellikleri) ve “âdet” (sosyal öğrenme ve sosyal miras) anlamlarında kullanılmaktadır. Irk ve kültür unsurlarının mümkün bileşimleri, sosyal analizlerde bağımsız değişken olarak alınmaktadır. Etnik farklılıklar sosyal olarak üretilmekte ve korunmaktadır.

Millî ve etnik kimlikler bir ölçüde ırk faktörünün belirleyiciliğine dayanırlar. Ancak, diğer unsurlardan tecrit edilmiş yalnızca bir faktöre dayalı bir kimlik yapısı düşünülemez. Meselâ, Türkiye`de veya Iran,Irak,Suriye`de yasayan biz kürtler ırk, kültür, din, sosyal,tarih bilinci ve kültürü olarak bu ülkede yasayanlardan farkliyiz. Böylece millî kültürden bağımsız millî bir kimlik düşünülemez deselerde türk milliyetci aydinlari büyük bir yanilgi icindedirler.

Etniklik, diğer bir yaklaşımla, siyasî etniklik ve kültürel etniklik olarak iki değişik mânâda ele alınabilir. Bunlardan ilki, etnik çerçevedeki bir gurubun siyasî hareketliliğini veya şuurunu, öbürü ise, başka kültürel değerlere olan bağlılığını veya uygulamalarını işaret eder. Her iki türde de ortak özellik, gurubun sahip olduğu farklılık bilincidir. Iste Kürtler ve kürt aydinlari bu bilincin farkliligin farkindalar.

Siyasî ve kültürel etniklik, ırk gurupları, etnik azınlık statüsü, alt guruplar gibi birbirinden farklı anlamlarda analiz edilebilmektedir. Yaygın kullanımı son derece genel bir mânâ ifade etmekte, ve bu yüzden de büyük bir kavram kargaşası meydana gelmektedir[6]. Bu durum, belli bir gurubun sosyal yapı içinde, ne tür bir yer işgal ettiğini de belirlemekte güçlük çıkarır. Nitekim, Amerikan kültürü içindeki Yahudi nüfusun durumu, bazen etnik gurup, bazen ırk gurubu, bazen de alt gurup olarak adlandırılmaktadır. Bu örneklerden en dikkat çekeni zencilerin durumudur. Amerika’daki zenci nüfusu tümüyle yaygın kültür içinde eritilmiş olmasına ve ırk farklılığından başka bir özellikleri kalmamış olmasına rağmen “ırk gurubu” olarak değil, etnik gurup olarak adlandırılmaktadırlar. Iste Amerika`da zencilere uygulanan bu davranis yukarida ismini saydigim ülkelerdede kürtlere uygulaniyor.

Bir yandan etnik kimlik hâkim kültür içinde eritilirken, öte yandan devam eden göç etnik kimlikte meydana gelen erozyonu gidermektedir. Önceden göç etmiş olanlar bir süre sonra hâkim kültüre uyum sağlamakta ve kültürel mesafeyi daraltmaktadırlar. Yaşayan etnik farklılıklar giderek azalmaktadır. Ancak, göçün devam etmesi

Bilgi sosyolojisi açısından etnik gurubun meydana gelmesinde en önemli faktörlerden biri farklılık bilincidir. Bu bilinç, ırk, renk, din veya genel olarak kültür gibi değişik şekillerde var olduktan sonra, bir sosyal mesafe yaratmakta, böylece mevcut farklılıkları korumakta ve geliştirmektedir. Meselâ, Amerikan zencilerindeki renk faktörü, beyaz Anglo-Saxonlarla kültürel bir ayrılık olmamasına rağmen, farklılık bilincini korumaktadır. Bence biz kürtlerinde böyle bir hakki oldugu kanisindayim.

Sosyal hayattaki oluşumlardan meydana gelen bu güçler sürekli değiştiklerinden,KÜRTLER mevcudiyeti ve nitelikleri üzerindeki etkileri de buna bağlı olarak farklılık arz etmektedir.Herhangi bir iktisadî, sosyal veya siyasî menfaat, ilgili insanları bir araya getirerek gurup bilinci oluşturabilir. Kürtlerin, kültürel öğelerinin de müşterek olması şart değildir. Dikkat edilirse bu noktadaki bilinç, amaç etrafında teşekkül etmiş ve ona bağlıdır.

Yirminci yüzyılda önem kazanan milliyetçilik çerçevesinde etnik milliyetçiğin ayrı bir karakteristiği vardır. Genel olarak milliyetçilik, millet kavramına ve ortak millî kültür temeline dayanmasına rağmen etniklik çerçevesinde sadece gurubun ayırt edici özelliklerine dayandırılmaktadır. Esasen millet kavramı bazı yazarlara göre genişletilmiş aile yapılarına benzetilerek katılımlarla oluşan bir form olarak tasvir edilmektedir.

Etnik milliyetçilik; milletlerini zümre terimleriyle adlandırmakta ve doğuştan bu özelliklere sahip olmayanı dışlamaktadırlar. Genellikle ortak ırk özelliklerine dayalıdır. Bu tür milliyetçilikte dışarıdan bir kimse ne gurubun kültürüne adapte olabilir, ne de guruba üye olabilir. Yahudi milliyetçiliği,türk milliyetçiliği ,arap milliyetçiliği birer örnektir.

Sosyal milliyetçilik; Kendini sosyal bağlarla ve ortak kültürle tarif eden bir milletin milliyetçiliğidir. Ortak millî kimlik, topluluk ve kültür vurgulanır; dışarıdan herhangi bir fert her zaman bu unsurları kabul ettiğinde milletle bütünleşebilir. Irk ayniyeti şart değildir. Etnik milliyetçiliğin dışlayıcı özellikler arz etmesine karşılık sosyal milliyetçilik kapsayıcıdır. Assimilasyon politikalarindan dolayi bu milliyetcilik bana göre kacinilmazdir.Bazi kesimler kürt kimligini yok etmege calismaktadirlar.
Galiba biz kürtlere en uygun gelebilecek olan kimlik yani milliyetcilik sosyal milliyetciliktir.Sebebi ise tartistigim ve fikirlerinden istifade ettigim arkadaslarimin abilerimin bu konuda böyle bir fikre sahip olduklarini sezdim.
Resmî milliyetçilik; etniklik, millî kimlik ve kültür özelliklerine bakmaksızın vatandaşlık hukuku çerçevesinde kapsayıcı olan devlet milliyetçiliğidir. Temelde vatanseverliğe dayalıdır; kültürel ve etnik temeller gerektirmez.
Iste türk milliyetciligini benimsemis oldugu sistemli milliyetcilik tarz.
Yukarida belirtmis oldugum görüs ve fikirler tamamen son dönemlerde bazi milliyetci kesimlerin internet sayfalarinda biz kürtler üzerine dil ile ifade edemedigim sözlerden dolayi cevap amacli bir yazidir.

Yazarımız

Erdal Çolak
Kütüphaneci ve Belediye meclisi üyesi.
Kuşca'da doğup, Danimarka'da yaşamakta.

Daha Fazla Göster
Göz Atın
Kapalı