Bayram KızılkayaNUÇEYAZARLARIMIZ

Güzel Ayşa

Başıboş köpekler sevişir
Kızanda kancık erkekleşir
Türün devamı enikleşir
Enikler evde insanlaşır
İt ite dalaşmaz koklaşir!
İnsan ise koklaşirken dalaşir
Çıkarlı savaşlar adına kendi ırkına cellatlaşır!
Sayfa 258.

Güzel Ayşa kadar güzel olan Üçler Kaya romanı, özelde Kuşçu, gelende orta Anadolu,
Kürtleri romanlaştırmış. Kimi karakterler öyle güzel tarif edilmiş ki, oldukça hoşuma gitti.

Rum Yorgo, Bulgar İvan eşi Kürt Meyro ve Ermeni Şarkış, anlaşıyor, roman yazarı dünya insani görünümde. Benim de çok hoşuma gittiği dünya kardeşliği
bir sevinç doğdu.içimde iyimser olmak hoşgörülü olmak en büyük katkısı kitap
okumakla olur.

Romanda bizim yörenin ağaları konusu geçmektedir. Okurken aklıma 1967, 1968, 1969 yıllarında amelelik yaptığım zamanlar geldi. Aklınıza gelen her işi yaptım. Yaylada büyüdüğüm için, yani köyü çok az tanıyordum. Hem tanıdım hem kendimi tanımaya başladım. Bu üç yıllık zarfında, köydeki insanlarımızla iç içe yaşadım. Bu güzel insanlarımızın ekmeğini yedim, suyunu içtim, hepsi güzel atlara binip gittiler. Ama bir elin parmağı kadar belki yarısı kadar, garibanları ezeni, haksızlık yapanları gördüm. Ta o zaman şöyle düşünmüştüm, bunların zenginliği Rahmetli Karto kadar olsa Karto’nun bin katını yaparlardı. Feodal yapı, aşiret düzeni, Şiddete meyilli Ortadoğu kültürü. Başka yerde destek alan ağalar, beyler yufka yürekli olmak mümkün mü?

Benim çocukluğum rahmetli teyzem Ale ve inatçı, dik kafalı, açık sözlü, rahmetli deyim Bedevi evinde geçti.
At arabayla Celil boğazından geçerken, iki dikili taşına avazım çıktığı kadar bağırdım biri benim dedem Haso biri nenem Gülle derdim.

Celil çeşmesinde şarıl şarıl akan suyun sesi hoşuma giderdi. Arabada ayağa
Kalkar, sevinçle suyun akışına bakar, sesini dinlerdim.

Romanda Yeniceoba’da ayrılanlar daha zeki akıllı olduğunu, o eşkıya ortamın da ovada ayrılıp, iki dağın arasında iskân etmek gözü kara cesur nitelenmesi daha isabetli olur. Ayrılanlar yün yaprağı yüzünde değil, kız yüzünde fazla ayrılık olmasın diye yün yapağıyla dönüştürmüşler.
Akıllı, zeki olsun gidenler de Yeiceoba’da kalanlar benim Atalarım. Biz bir köy iki mahalleyiz. Askerden sonra fark etmeye başladım.

Ermeni mezarı içinde, arabayla geçerken inanın içimden bir şeyler kopar. Orada bizim gibi insanlar yatıyor. Uygar dediğimiz insanlara yakışırmış? Biz insan niye bu kadar merhametsizleşe biliyoruz?

Ermeni konu edinmiş iken bir Ermeni hikayesi yazmak istiyorum.

Köyü boşalttıktan bir süre sonra köye geri dönüyor ev yapıyor. Komşu yaklaşıyor ne yapıyorsun
Gerimi geldin? He ya döndük. Nihayet yenide evimizi yapıyoruz köyümüzde.
Yap yap iyi yap ama sonra nasılsa, bana kalacak, sizler gidince.

Ape berem

Yazarımız

Bayram Kızılkaya

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Göz Atın
Kapalı