ORTADOĞU’DAKİ STRATEJİK HATALARIN TARİHİ 2
Kürtlerin tarihi, stratejik hatalarında tarihi gibidir. 1900’lü yıllarından başından günümüze kadar, Kürtler kendi kaderlerinin çaresine bakmak yerine, aşiretsel çıkarları için başka devletlere çalışmışlardır. Başka devlerin egemenliği altında yaşayan Kürtler, ne çocuklarına kendi dillerini öğretebilmişler nede çocuklarının kendilerini güvende hissedebilecekleri bir yurt ve yuva kurmuşlar.
Günümüze baktığımızda, Kürdistan liderleri sanki tarihimizden hiç bir ders almamışçasına ‘Kurt-Kuzu’ ilişkisine benzer ilişkiler içine girmekteler.
İkinci körfez savaşıyla beraber Başûre Kürdistan, Irak merkezi hükümetinden kısmi bir bağımsızlık elde etti. Başûr Kürtleri ayakta durabilmek için hem komşu ülkeler hem de Batılı ülkelerle ekonomik ve diplomatik ilişkilerini geliştirdiler. Bu ilişki ve ortak çalışmalar Kürdistan bölgesinde yeni imkanlar yaratıp, Kürdistan bölgesini Irak’ın geneline göre daha iyi bir konuma getirdi.
Özellikle Türkiye ile özel ilişkiler geliştiren sn. Barzani ve KDP, komşu Türkiye’ye ekonomik anlamda bağımlılığın ötesinde askeri ve güvenlik işbirliğine girdiler.
Bu işbirliği o kadar gelişti ki Türkiye’nin Bakur Kürtlerine yaptığı hava ve kara saldırılarına göz yummakla kalmayıp, bu saldırıların haklı bir nedene dayandığını bile iddia ettiler.
Işid canilerin Musul’u ele geçirmesinden sonra Barzani, belki de Erdoğan’dan aldığı güvenle, Irak’ın artık bölündüğünü ve Kürtlerin, Işid kendilerine saldırmadığı sürece, Işid’e saldırmayacağını söyleyerek Işid’e bir legalite sağladı.
Musul’a yerleşen Işid, Bağdat’a gidiyorum deyip, KDP yönetiminde bulunan Ezidi Kürtlerin kutsal şehri Şengal’e saldırdı. İlk saldırıda onlarca Peşmerge hayatını kaybetmeye başlayınca KDP, Ezidi Kürtleri savunmasız bırak bölgeden ‘kaçtı’.
Savunmasız bırakılan Ezidi Kürtleri ’74. fermanla’ yeniden kıyıma uğradı. Binlerce Ezidi Kürdü öldürüldü, Binlerce kadın ve kız esir alınıp, ya ışid canilerine sex-kölesi yapıldı yada zengin Araplara satıldı.
O günlerde Osman Baydemir, gazeteci Nurcan Baysal’a şu ağıttı söylemişti:
Ne kirîv Ne cîran Nebû dostê Bav û kalan Dest bide Dest bide Pismam Da ku Qîrîna Qîrîna dotmam Bighîje ezmanê heftan Jan gihîşt can Can ji bedenê derket Ev e dîroka Kurdistan Ev e Fermana 74’an |
Ne Kirvem Ne Komşum Olmadı Baba ve Dede dostum Elini Ver Elinizi Ver Kuzen Elini ver ki kuzeninin çığlığı Çığlığı göğe erişsin Izdırap cana değdi Can bedenden çekildi Budur Kürdistan tarihi Budur 74 Ferman |
Şengal’i ele geçiren Işid yine ‘Barzani ve KDP yönetimini’ şaşırarak Hewler’e yöneldi. Maalesef Barzani’nin güvendiği limanlar ona bu zor gününde sırtlarını birer birer çevirmeye başladılar.
ABD Şengal katliamından dolayı, YPG ve HPG’le işbirliği yapıp Şengal dağındaki Kürtleri tahliye etmeye çalışırken, Işid Maxmur kasabasına saldırıp ele geçirmişti bile.
Umudunu Erdoğan’a bağlayan Barzani, Erdoğan’dan red alınca, o günlerde IKBY Başkanlık Divanı Başkanı Fuat Hüseyin aracılığıyla şunları söylüyordu: Türkiye’nin yardım etmemesinden Başkan Mesut Barzani dahil her Kürdün üzüntü duyduğunu belirtirken “Türkiye’nin Erbil’de bir konsolosluğu var; ne olurdu IŞİD Erbil’i ele geçirseydi? Erbil ve Kürdistan bölgesinde Türkiye’den binlerce işçi çalışıyor”.
Maalesef Hewler Kürtleri umudunu ‘Erbil’de bir konsolosluğa’ ve ‘binlerce işçi’si var diye Erdoğan hükümetine bağlamışlardı.
Erdoğan’ın Işid için ‘Bunlar Erbil’i de alacaklar’ demesinden sonra umudunu kaybeden Barzani yüzünü Kürtlerin özgüçlerine çevirdi.
Maxmur kasabasına yakınında yıllar önce köyleri yakılan Bakur Kürtleri için kurulan Maxmur Kampı sakinleri ve kampa sevkedilen HPG gerillaları Işid’ten kaçmak yerine kamplarını savunmaya başladılar. Bu savunma sırasında öldürülen iki Işid canisi Başur Kürtleri için yeni umutlara vesile oldu. Maxmur savunması Kürdistan’daki işgali durdurmakla kalmayıp, Kürtlerin tekrar özgüvenlerini kazanmasına da büyük katkısı oldu.
Işid canileri geri püskürtüldüğünde Başûre Kürdistan Başkanı Mesud Barzani, Maxmur kampına gelerek HPG komutanlarıyla görüşerek IŞİD’e karşı savunmalarından dolayı teşekkürlerini iletti.
Devam edecek
Yazarımız
-
Kuşca'da doğdu. ilk ve orta eğitimini Kuşca ve Cihanbeyli'de yaptı. Lise ve üniversite eğitimini Danimarka'da bitirdi.
Daha önce sosyal pedagog ve öğretmen olarak çalıştı. Psikolojiyi yüksek lisans seviyesinde bitirdikten sonra, 2004 bu yana psikolog olarak çalışmakta.