Mahmut ErdemNUÇEYAZARLARIMIZ

UMUDA GÖÇ – 3

Bölüm 3

” KANA KAN, DİŞE DİŞ “
Danimarka işçi harekatı, göçmen işçileri sendikalarda örgütlerken, Türkiye Büyük Elçiliğide boş durmuyordu. Burada çalışan bütün Türkiyelileri bir çatı altında toplayarak kontrol etmek istiyordu. Ilerdeki bölümlerde bu konuya sık sık değineceğim. Daha sonraları National Müze’de Türk filmleri gösterildi, hafta sonları vakit geçirecek hiç bir yeri olmayan işçilerin film gösterilerine ilgisi çok büyük oldu. Akabinde Büyük Elçi Şefik Fenmen inisiyatif alarak konutunda bir toplantı düzenledi. Belliki toplantı öncesi iyi bir arama tarama yapılmış,kimlerin çağrılıp çağırmayacağı önceden tesbit edilmişti. Yani toplantıya davet edilenler tesadüfen değilde , elekten geçirilerek çağrılmışlardı.
Davetlileri iki kategoriye ayırmak mümkündü.
1. işçi kesiminden tanınan , sözü geçen, etrafı kalabalık köy eşrafından, aşiretlerden bazı unsurlar çağrılmıştı.
2. önceden bu ülkeden bulunan ” okumuş takımıdan” doktor , mühendis, mimar gibi bazı unsurlar vardı.
Şefik Fenmen dönemin Başbakan’ı Adnan Menderes’in kalem Müdürlüğü’nü yaparken,
17 Şubat 1959 da Londra’ya Kıbrıs görüşmeleri için gittiğinde uçak kaza yapmış, Başbakan Menderes ve Şefik Fenmen sağ kurtulmuşlardı. Menderes kazadan sağ kurtulunca taraftarları ” Allah korudu başımızdan eksiltmedi” şeklinde propaganda yaparken, Mevderes’ üç yıl sonra Yassı ada da idam edildiğinde , bu kez Allah imdadına yetişmemişti. Uçağın kaptan pilotu Böğrüdelik köyünden Münir Özbek’te hayatını kaybedenler arasındaydı.

Tren Glostrup istasyonundan Kopenhag’ a yuvarlanırken, bende yol üzerindeki manzaranın tadını çıkarmaya çalışıyordum.
Karşımdaki koltukta Ömer Erdem ve sevgili Osman Kaya oturuyorlardı, Büyük Elçi Şefik Fenmen’in yapacağı toplantıya katılacaklardı, davetli olmadığım halde benide beraberinde götürmek istemişlerdi. Yani ben Büyük Elçinin davetlisi değil , bu iki değerli ” Amcanın” davetlisiydim. Onları kıramadığım için, toplantıya icabet ettim.
Tren yavaş yavaş yol alırken bu iki değerli büyüğüm derin bir tartışmaya gimişler kurulacak olan derneğin/ cemiyetin işlevini konuşuyorlardı. Belliki dernek nedir, ne değildir konusunda hiç bir bilgilerinin olmadığı açıktı. Etrafı seyrederken onların konuşmalarına ara sıra kulak misafiri oluyordum. tartışma ineceğimiz yer
Svanemøllen istasyonuna kadar sürdü. Sonuçta derneklerin işlevinin ” Import ve Eksport ” olabileceği üzerine hem fikir oldular, ben de gülümsedim içimden…
Toplantı salonunda yirmiye yakın kiş vardı, tabiki toplantıyı Büyük Elçi yönetti. Kendisini ilk kez görüyordum, “Kelli Felli ” otorite sahibi ve protokolü iyi bilen, Aristokrat izlenim bıraktı bende. Daha sonra bazı yerlerde okuduğuma göre Şefik Fenmen’nin soyu Mithat Paşa ‘ya dayanıyordu. Şefik Bey Kuzey ülkelerini çok sevmiş olmalı ki , Danimarka’da dört yıl görev yaptıktan sonra , Stockholm ve Oslo’dada dörder yıl görev yaptı.
Toplantıya o gün katılan okumuş takımdan da bazı isimleri saymadan geçmeyeceğim. Başta Av. Güvenç Arık, Milliyet muhabiri Sevgili Teoman Yiğin, Manken Kayhan Bakan ve ismini hatırlayamadığım Kıbrıslı bir bayan doktor da hazır bulunuyordu. Onlar zikr etmemin nedeni, göçmen işçi örgütlenmesinde aktif aktör olarak rol almalarıydı. Kimisiyle dostluk çerçevesi içinde aynı kulvarlarda mücadele ettik, kimisiylede ters kulvarlarda birbirimize karşı ” kana kan, dişe diş mücadele ettik.
Önemli bir sürecin başındaydık, süreç içinde ” Ak Koyun, Kara Koyun ” belli olacaktı.
Aslında O gün olanların, bu gün olanlardan pek farkı yoktu.
Ortada bir pasta vardı, pastanın nasıl bölüşüleceği üzerine büyük bir kavganın başlama noktasındaydık. Bu gün yazdıklarım ismini şu an yazmak istemediğim elçilikten bir zatın sözü ile bitirmek istiyorum “çocuklar birbirinizle kavga edeceğinize, inekleri beraber sağın, sütünü birlikte için ” sözü bir bakış açısıydı, yani göçmen işçi bir sömürü alanı olarak görülüyordu. Fakat bu bakış açısı içinden tam tersini doğurdu.
Sonraları işçi örgütlenmesinde hareketli günler yaşanmaya başladı…
Devam edecek

Yazarımız

Mahmut Erdem
Kuşca'da doğdu. 1969 yılının ilk aylarında Danimarkaya göç etti. Yıllarca öğretmen ve okul müdürü olarak çalıştı.
Türkiyeli Göçmen dernekleri (FAT) ve Danimarka Göçmen Dernekleri konfederasyonu (IND-SAM) başkanlığı yaptı.
Emekli ve halen Brøndby Belediyesinde meclisi üyesi.
Yazarın kitapları:
• Gawesti, 2008
• Mor kayalar, 2015
• Mamo ile Adul, 2022

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.