KOMÜNİST HAYRI
” Çil yavruları yumurtadan çıkar çıkmaz korkudan nasıl dağılırlarsa, işte biz de öyle yaptık. Kimimiz açlıktan, kimimizde politik nedenlerden, polis, işkence ve hapisten kaçıp, yerini yurdunu terkederek başka yerlere umudum peşime gittik, diyordu Hayri baba. Namı diğer ” kominist Hayri .
Seni hiç unutur muyum, saygıyla anmadan geçmeyeceğim…
Danimarka’da bir NATO zirve toplantısı yapılıyordu, toplantıyı protesto etmek için başta sendikalar olmak üzere, binlerce kişi ayaktaydı o gün. Uzun bir kortej oluşturulmuş, hayatımda ilk kez böylesi kalabalık bir yürüyüşe tanık oluyordum.
Apo ve Ömer arkadaşlarla, biraz gecikmelide olsa yürüyüşe katılmak için oraya varmak üzereydik.
Kortejin geçmesini beklerken, en arkada ufak tefek bir adam, kendisinden büyük adımları, başındaki sekiz köşeli şapkası ile bizim köylü Ali amcaya ne kadarda benziyordu. Elinde ufak bir çubuğa iliştirilmiş bir kartonun üzerine kara kalemle “Kahrolsun Amerika” yazılmış bir pankart taşıyordu. Ve yürüyüşün en arkasında bütün Dünya’ya meydan okur gibi tek başına sert adımlarla yürüyordu. O’nu görünce çok şaşırdık, kim şaşırmazdı ki! Takriben 55 yıl önce NATO protesto yürüyüşüde böyle birini orada görmek yadırganacak bir durumdu.
Toplantı alanında konuşmalar bittikten sonra merakımızı gideremedik için, kendisiyle tanıştık, hoş sohbetli çok konuşan bir adamdı. Tanışalı daha aradan iki dakika geçmemişti ki bize ajitasyon çekerek örgütlemeye çalışıyordu. O’nun o halini görünce hepimiz birden gülüştük.
Kendisine yakın arkadaşlar bulduğu için memnun olduğu, her halinden belliydi. Tabii bizde Hayri Baba gibi bir adamla tanışmaktan çok hoşnut olmuştuk.
Hayri Baba durur mu hiç, hemen bizi çay kahve içmeye davet etti, kabul etmemize rağmen çok ısrar edince kendisini kıramadık, arabasına bindirerek bizi bir Çin restoranına götürdü, ilk kez Çin yemekleriyle tanışıyordum..
Böylece Hayri Baba ile dostluk ilişkilerimiz gelişti, daha sonraları Türkiyeli İşçiler Birliğinin kurulmasında aktif görev alarak, bir dönem başkanlığını yaptı.
Doğru söylüyordu Hayri Baba, hiç kimse kendi isteğiyle değil, ancak koşulların dayatmasıyla ülkesinden kaçıp, başka yerlerde daha iyiyi, daha güzeli yakalamak içim, Çil yavruları gibi dağılıyor her tarafa.
Çağımızın en büyük sorunlarında biri göç değil mi ? Evet o göçü yaratan nedenlerin başında açlık, kuraklık, sömürü ve doymak bilmeyen kapitalist sistemin kendisi ve yarattığı savaşlar değil mi ?
Yazarımız
-
Kuşca'da doğdu. 1969 yılının ilk aylarında Danimarkaya göç etti. Yıllarca öğretmen ve okul müdürü olarak çalıştı.
Türkiyeli Göçmen dernekleri (FAT) ve Danimarka Göçmen Dernekleri konfederasyonu (IND-SAM) başkanlığı yaptı.
Emekli ve halen Brøndby Belediyesinde meclisi üyesi.
Yazarın kitapları:
• Gawesti, 2008
• Mor kayalar, 2015
• Mamo ile Adul, 2022
Son yazıları
- Mahmut Erdem23/11/2024UMUDA GÖÇ – 15
- Mahmut Erdem16/11/2024UMUDA GÖÇ – 14
- Mahmut Erdem27/01/2024UMUDA GÖÇ – 13
- Mahmut Erdem21/01/2024UMUDA GÖÇ – 12