O’nlar
Sokaklara, soğuk bakarlardı
Acılı bir halkın asi çocukları
Hep bir geçmiş zamanın; ezikliği okunurdu gözlerinde
Söze ve şiire tutunurlardi
Bir uçurumun kıyısında
Bir dala tutunur gibi.
Kırık gülüşlerini, yurt edindim
Bazen de bir mezar;
Dönüp bir çocukluğa
Sürekli öldüğüm…
Onlardan öğrendim,
Ayrılıkların; aslinda gidiş olmadığını
Sevmenin; varılacak bir menzil
Ulaşılacak; bir mekan ve zaman olmadığını
Sevmenin; bir yol, bir ifade, bir duruş olduğunu
Onlardan öğrendim.
Bir geçer zamandı
Ömrümüzden kafileler halinde yol alırlardı
Tüm zamanlar bir an’da toplanırdı
Onlarda gördüm
Onlarda bildim
Tüm şehirlerin, tüm sevdalarının görkemi
Kendi yıkıntılarındandı.
Yaşamanın bile ihanet sayıldığı anlar olurdu
Ve sevdalar
Ve kavgalar
Ve onur
Ve sadakat
Ölümle gerçekleşiyor
Ölümle oluşuyordu
Ateş ve kül
Toprak ve su
Gece ve gündüz
Yasam ve ölüm
Zaman ve mekan
Ve her ne neyse
Hiçbir zaman, hiç bir yerde bu kadar bağlanmamisdi birbirine
Onlar;
Acılı bir halkın asi çocukları
Tarihi böyle düştüler recm meydanlarında
Yanik yüreklerini,
Yanmış yüzlerini Güneş’e tutarken …
Yazarımız
- Kuşca'da doğdu. Danimarka'da yaşamakta.
Son yazıları
- Mehmet Gezen24/04/2024Amara
- Mehmet Gezen17/03/2024Halepçe
- Mehmet Gezen18/09/2023Gözyaşlarımda ölüm hikayeleri
- Mehmet Gezen08/09/2023Bir kadın ve bir adam