Yalandan birinin yüzüne gülmenin, gözlerinin içine baka-baka yalan söylemenin ve aldatmanın ne kadar kötü bir davranış olduğu bilindiği halde, bu davranışın gittikçe her alanda yaygınlaştığını ve farkına varılınca da, inkar edilip saldırıya geçildiğini hepimiz biliyor ve üzülüyoruz.
Peki ne yapacağız..?
Bilimsel ve etik açıdan da doğal, doğru ve dostça olmayan bu davranış alışkanlığından bireyi, siyaseti ve toplumu, nasıl kurtaracağız?
2 yüzlü ve riyakâr sözcüğü, sadece ; yobaz, bağnaz, menfaatçi, inkarcı, istismarcı, dinci ve cinci olan arsız-yüzsüz soygunculara yani siyasetin sağ yelpazesindeki arızalı siyasetörlere denmiyor. Bu sıfat, Sol skaladaki defolu solcu, devrim kaçkını yalancılara da söylenip kullanılıyor..
Düşünsenize;
Kapitalist Sistem’in sağcısı, solcusu mu olur..?
Her ikisi de, birbirinin aynısı..!
Kapitalist Sistem’deki, kendilerini Sağ veya Sol siyasette gösteren farklı Siyasi tabela Parti’lerin hepsi, kayıtsız ve şartsız olarak Sistem’in, yani Kapitalist Sistem’in sevk ve idaresi altındadırlar.
Bütün siyasi partileri, sistemleri olan, Kapitalizm yönetir.
Sağ-Sol ayrımını, Sistem kendi yapar.
Partiler kapatır, yeni partiler kurar.
İstediğini, istediği ülkede iktidar yapar.
Kısaca; partileşme, kümeleşme, ittifaklaşma ve Seçim’leri yapan, yaptıran veya yaptırmayan Kapitalizm’in kendi gücü olan, Finansal Kapital Sermayesi’dir.
Yani Halk değildir.
Seçmen ise, hiç değildir.
Kapitalist Sistem’in olduğu ülkelerdeki, görülürlerdeki o mevcut Siyasi Partiler vasıtasıyla, Halk; o ülkelerde devamlı birbirleriyle yarıştırılıp birbirine muhalefetleştirilir.
Halk; kutuplaştırılır, ayrıştırılır, post ve koltuk peşine düşürülüp birbiriyle kapıştırılır ve adeta birbirlerine düşmanlaştırılır.
Halk, birbirine karşı cepheleştirilir.
Kapitalizm; kriz ve istikrarsızlığı, kalıcı hale getirir.
Ekonomik sıkıntıları artırarak, halkın gözünü açmasını engeller.
Halkın uyanmasını istemez. Halk; can, mal ve geçim derdiyle uğraşırken Sermaye ve Finans Yatırım canavarı, olanca hızıyla sömürüsüne katmerlice devam eder.
Kapitalist Sistem’in çarkları, işte böyle döner.
Gerçek, maalesef budur.
Bütün bunlar, Kapitalist Sistem’in her sömürdüğü ülkedeki özenle sergilediği, uyguladığı ve gerçekleştirdiği plan ve projeleridir.
Ülkemiz Türkiye’de de, 102 senedir yaşadıklarımızın siyasal özeti ve açıklaması da ne yazık ki, budur.
Hal böyleyken; kendilerini yurtsever, ilerici, solcu, aydın, demokrat, sosyalist ve hatta komünist görenler siyasetçiler, Sistem’in tahlilini yapıp halka doğru ve gerçek bilgileri verecekleri yerde; 2 yüzlülük yaparlar, yalan söylerler, durmadan birbirleriyle uğraşırlar.
Halkı, taraf yaparlar.
Peşlerine takarlar.
Ayrışırlar. Ayrıştırırlar..
Kapitalizm’in ekmeğine, yağ ve bal sürerler.
Emperyalizm’in ve işbirlikçilerinin önlerine attıkları, postlardaki, kılları saymakla uğraşırlar. Ve yaratılan suni gündemlerle uğraşıp birbirlerini yerler!
Yok Ayasofya’ydı..
Yok Diyanet’ti.. yok Atatürk’tü.. yok Fatih’in tablosuydu..
Yok RTÜK’tü.. Tele-1’di.. Kumpas’tı, darbeydi.. haindi, kirliydi, temizdi.. Reiz’di.. kim olacaktı, Kürt’tü, Türk’tü, tarikatlardı.. cemaatlardı.. Alevi’ydi, Sunni’ydi, Suriyeliydi, Hrant’tı, Elçi’ydi, Faili meçhuldü, yok belliydi.. operasyonlardı, kayyumlardı, dokunulmazlıklardı. adaletti.. Gezi’ydi.. Dersim’di.. Maraş’tı.. katliamdı, cinayetti, kazaydı, ajandı, teröristti, katildi, Kandil’di, ittifaklardı.. yok Sınır ötesiydi.. berisiydi, SOL’du, Sağdı, kıyısıydı, yakındı, Sosyal demokrat’tı, yok Komünist’ti.. ılımlıydı İslam’dı .. sapıktı, vay Afganistan’dı.. mülteciydi, enerji köprüsü olduk, Coğrafyamızdı, gaz çıktı, limanımızdı, yakınımızdı, gardaşımızdı, stratejik ortağımızdı.. daha nice dı.. dıı.. dı ve dıdığının dığdığı.. ve dığdıkları..!
Halk ; aç, yoksul, sefil, hayat pahalılığından , zamlardan ve enflasyondan bi şey göremiyor, düşünemiyor.
Hastalıklar bir yandan kol geziyor.
İntiharlar, cinayetler..
İnsanlar çıldırıyor, bunalımda.
Her şey ateş pahası.
Çarşı-pazar yangın yerine dönmüş.
Eeee..?
Siyasetörler, nerde?
İttifaklar peşinde!
Hangi Sistem’de?
Neyin ittifakı?
Gündemlerindeki hep Siyasi iktidarı ele geçirmek, koltuk ve çıkar.
Halk hem var, hem de yok.
2 yüzlülük, gırıla gidiyoo..
Halkın yaşamsal ihtiyaçları için acil önlemler aylardır nerede?
Hep çıkarları için konuşuluyor, halk politize ediliyor.
Düşündükleri; koltuk.. para ve rant.
Kapitalist Sistem’de Sağ-Sol mu var..?
Sadece ezen ve ezilen Sınıf var..!
İnsanlar, sadece 2 Sınıf.
Ya Sömüren Sınıf’tansın.
Ya sömürülen.
Yok daha başka bir ara Sınıf.
Yani; ortada , 2 arada 1 derede kalan ORTA bi Sınıf yok.
Varsa, sadece bi yalaka sınıfı var ki, ondan, her 2 sınıfın içinde de var.
Kapitalist Sistem’in insanı, doğayı ve dünyayı nasıl tahrip edip sömürdüğü, günümüzde, kendisini çok daha belirgin bir şekilde gösteriyor.
Buna rağmen hâlâ ülkemizin gerek Sol ve gerekse Sağ skaladaki Siyasi Parti ve temsilcilerinin, olup-biteni, halka doğru dürüst anlatmamaları ve hâlâ birbirleriyle didişmeleri ve koltuk derdine düşüp bu Sistem’den ülkeyi düze çıkaracağız dememeleri, tam bir 2 yüzlülük, tutarsızlık ve tam bir aymazlıktır.
Siyasetçilerin bu davranışları, çok düşündürücüdür ve üzücüdür.
İşte bu yüzden halkımız, tüm bu 2 yüzlülerin maskelerini indirmeli ve sormalı :
Niçin Seçim’e gideceksin?
Siz hangi Sistem için, kiminle neyi değiştireceksiniz?
Yalakalık ve 2 yüzlülük; her ülkede, her cinsiyette, her etnik kimlikte, her inançta ve her Sınıf’ta vardır.
Kabaca bi genelleme yapacak olursak, Sağ ve Sol parti Örgüt ve yönetenlerinde olduğu gibi, Komünizm’in olduğu Sistemlerde, Partilerinde ve yöneticileri arasında da vardır.
Hatta; Sermaye ve Finans kurumlarının yanı sıra, bireysel bazdaki işçileri ezen-sömüren, kullanıp istismar eden o keli-felli makam ve para sahipleri, arada kalmış bilinçsiz yalakalardan, çok çok daha yalakadır…!
Yani bir mevki ve koltuk sahibi olmak için el-etek öpen, Burjuva yalakalar.
Ki bu yalaka 2 yüzlü siyasetçiler, çıkarları için; halkı kandıran 2 yüzlülerin içindeki en tehlikeli olanlarıdır.
Zira ;
toplumu kendi çıkarları için kandıran 2 yüzlü siyasetçi yalakalar, 2 yüzlü sahtekâr insanlar yaratırlar..!!
2 yüzlü sahtekâr insanlar, 2 yüzlü toplumlar oluştururlar.
Yanlış bilgilerle beyinleri oluşan milletlerin, hafızalarını temizlemeleri ve doğruları görmesi, seneler alır.
Halkları yanlış bilgilerle doldurulup kandırılan ülkeler, çağın ve ilmin çok çok gerisinde kalırlar.
Ülkelerinde açlık, yoksulluk ve krizler hiç bitmez.
Senelerce sefalet içerisinde yaşamaya mahkum olurlar.
Bu bakımdan 2 yüzlüleri tanımak, maskelerini indirmek ve çifte standartlı 2 yüzlüleri uyarıp eleştirmek ve onlarla mücadele etmek, her bir insanın ve her bir Devrimci Sosyalistin ciddiye alması gereken önemli bir konudur. Bu konuyu önemseyen ve 2 yüzlülükle mücadele eden tüm bireylere ve okurlarıma kolaylıklar diler, selam, sevgiler sunarım.
Yazarımız
- Aslen Konya'nın Seydişehir ilçesinden. İvriz ilk öğretmen Okulu mezunu olduktan sonra Kuşca’nın Büyük Yayla ilkokulundan öğretmen olarak çalıştı. 1970’li yılların başında Danimarka’ya geldi. Danimarka’da Türkçe eğitim vererek öğretmenlik mesleğine devam ederken, sosyal danışmanlık eğitimini bitirdikten sonra, 5 yılda hukuk okumuştur.
Son yazıları
