Bilgi çağı ve bilgi kirliliği
Bilgi kirliliği, bilgilerin karartılması, algı operasyonu, sosyal medyanın kontrolsüzlüğü, sömürü ve baskı aracı olarak bilginin çarpıtılması, günlük yaşamımızda sık duyduğumuz sözcüklerdir. Bilginin anlamı oldukça derindir. Kısaca ifade etmek gerekirse, bilginin kendisi, bir sürecin sonucundaki üründür. İnsan ile doğa arasındaki ilişkilerin açıklanmasıdır. Bilgi çağı da, bilimde her konudaki gelişmelerin, bilimsel kurumlar tarafından yönlendirildiği bir süreçtir.
Son iki yüzyılda, sanayide, teknolojide, toplumsal hayatta yaşananlar, bu sürecin en etkin özellikleridir. Bilginin üretilmesi kadar, doğru kullanılmasının bir ölçüsü, denetimi gerekir. Bunun içindir ki üniversiteler, akademik nitelikleri yanında, içinde bulundukları topluma karşı, duyarlı olup sorumluluk üstlenmek durumundadır. Bu çağda bilgi kirliliğine karşı da rollerini üst seviyeye çıkarmalıdırlar.
Bilimdeki her gelişme, bugün, yeni imkanlar sunarken, küreselleşmenin, çok dilliliğin, iletişim teknolojisindeki kolaylıkların artması, beraberinde riskler ve tehlikeleri de getirmektedir. Her toplum bu risklere karşı, her alanda olduğu gibi eğitimde müfredatlarını yenilemek suretiyle, tehlikeleri bertaraf etmelidir. Savaş, terör, her türlü eşitsizlik, baskı ve sömürü de bu tehlikenin bir parçasıdır. Günümüzdeki başlıca yansımaları, algı operasyonları, kirli propaganda, örgütsüz toplumların, halkların, seçimlerini etkilemek adına yapılan kötü çabaların tamamıdır.
Bilgi kirliliği, insanların hak etmediği, ama taşımak zorunda bırakıldıkları ağır bir yüktür. Yalan yanlış bilgilerle kuşatılmak, doğruya ulaşmada bir engeldir, tuzaktır. Bilgi, nasıl ki insanların ihtiyacı sonucu oluşmuş bir güçse, buna karşı, bilgiyi etkisizleştirmekte bilgi kirliliğinde ifade bulmaktadır. Yani bir karşı silahtır, panzehirdir. Her toplum, bütün kurum ve kuruluşlarıyla, başta üniversiteler, STK lar, siyasal partiler, bilim ve sanatla ilgili her kurum ve kuruluş, günümüzde bu tehlikelerle mücadele etmeli, önlemler almalıdır.
Her türlü kirliliğe son vermek elimizdedir. Yeter ki birlik olalım, örgütlü olalım, özgürlüğü, eşitliği seçelim. Her türlü baskıyı, eşitsizliği, köleliği onursuzluğu elimizin tersiyle itelim. Algı operasyonlarını, bilgi kirliliğini, doğru düşünerek, doğru tartışarak boşa çıkartalım. Sağlıklı ve mutlu yaşamanın yolu hayatı paylaşmaktan geçmektedir. Sevginin, umudun, barışın ve onurluca yaşamanın yolu, mücadeleden, çalışmaktan, üretmekten geçmektedir. Bunun önündeki engelleri yıkmak zor değildir. Bu alanda mevcut deneyimlere yenilerini ekleyerek mücadeleye devam gerekir. İnsanın azmi, kararlılığı, başarısı, cesareti bilgiden gelir. Bilgi kirliliğine karşı da, ulusal ve uluslararası düzeyde örgütlü çabaların artarak sürmesini diliyorum.
Yazarımız
-
Mühendis.
Harita mühendisliğini Selçuk üniversitesinde okudu. Aslen Xalikanlı, Ankara yaşamakta.