Osmanlı imparatorluğunun 600 yıldan fazla süren, din, savaş ve talana dayalı, bilimden ve eşitlikten uzak seruveni, 1. Dünya harbi sonunda tarihe karıştı. Yıkıntıları üzerine kurulan TC’de, 100 yıldır sorunlarını çözmek yerine, tercihlerini yanlış kullanarak, tekçilikte ısrar ederek, darbelerle, isyanlarla, katliamlarla, yoksullukla, pahalılıkla , sömürü ve baskı sistemiyle geldiği bugünkü durağında zor günler yaşıyor.
Kentleşme, ekonomi, sanayi, tarım, altyapı, eğitim, kürt sorunu ile demokrasi sorunu ve benzer bir çok temel sorununu çözmemiş olarak 2. Bir yüzyıla giriyor. İşsizlik, pahalılık ve yoksulluk halkın tabiriyle, diz boyu. iklim değişiklikleri, kuraklık, doğal afetlere karşı alınması gereken tedbirler, mülteci ve göç sorunlarının çözümü hak getire . saldırgan Dış politikası. Partili cumhurbaşkanı tercihi, saray görüntüsü , çözümden uzaklaşmanın bir başka boyutu olarak kendini göstermektedir.
Milliyetçi, tekçi, gerici iktidarlarla bundan sonrada; zihin ve iktidar anlayışını değiştirmedikçe, kaynaklarını askeri harcama yerine, sorunları çözme yönünde kullanmadıkça, baskı ve sömürü çarkını durdurmadıkça, demokrasi ve özgürlüğü anayasal güvencelere kavuşturmadıkça, Türkiye çağdaş gelişmiş ülke konumuna gelemeyecektir.
Yine bilinmelidir ki, bu gidiş; (Kürt düşmanlığı, red ve inkarı, Nato ve emperyalistlerin çıkarlarına hizmet etme gayretleri) bir çıkmaz sokaktır. Türkiye halklarının demokrasi, eşitlik, refah, adalet ve özgürlük taleplerini karşılayamayacağı açıktır..
Tüm bu olmsuzluklara rağmen, seçimde oy kullanma, kısmi demokratik hakkımızın doğru kullanılması hayati öneme sahiptir. Yapılacak iş, Seçim kanunu, partiler yasası, seçim barajının, tamamen kaldılması, yeni demokratik bir anayasa yapılmasını, siyasi tutsaklara af çıkarılmasını programına koymayan partilere, ve adaylarına oy vermeyelim.
Asimilasyona, kayyum siyasetine, tekçiliğe oy vermeyerek, kaderimizi değiştirme yönünde bir adım atabiliriz, bölgenin kötü talihini etkileyebiliz. Bu defa iş bizlere düşüyor. Deyişlerimizde söylendiği gibi. H.Hasan TUZCU-
‘’EM Jİ HEV RE DOST Û YAR İN
EM Jİ XELKÊ RE GUR Û MAR İN
EM Jİ HEV RE ŞÎR İN
EM Jİ XELKE RE ŞÛR İN
EM Jİ HEV RE CÎH Û WAR İN
EM Jİ XELKÊ RA ERDÊ SAR İN”
Yazarımız
-
Mühendis.
Harita mühendisliğini Selçuk üniversitesinde okudu. Aslen Xalikanlı, Ankara yaşamakta.
Son yazıları
