İki Doğruyu Bir Yanlış Götürür
Uzun bir dönemden beri belirli aralıkla, belirli bir grup kuşcalının, Danimarkada oturan kuşcalılar için, bir dayanışma ve cenaze fonu oluşturmaya çalıştıklarını duymaktayım. Bu çalışma ve uğraş ilk bakışta olumlu ve kuşcalılar arasındaki dayanışmayı ve birlikteliği güçlendirecek bir çalışma gibi görülebilinir.
Ama malesef her zaman olduğu gibi bu tip sosyal çalışmalar belirlenmiş bir ihtiyaçtan değil de, yukarıdan emrivaki bir şekilde gelişir ve empoze edilmeye çalışılırsa, sonuç, amaç edilenin, tam tersi olur. Yani amaç birlik ve dayanışma olmasına rağmen böyle çabalar dağılma ve gruplaşmayı getirir.
Edindiğim son izlenim, kuşcalıların dayanışma ve fon çalışmaları tamamıyle bir dağılma ve gruplaşmaya yol açmış durumunda.
Bunun bu şekilde gelişeceğini önceden görmek mümkündü ve ben şahsen bunu bulunduğum bir çok yerde dille getirdim.
Burada kısaca fon ve dernek çalışmalarıyla ilgili yapılan çalışmaya değinmek istiyorum:
İlk önce şunu belirtmek gerekir ki, Danimarkadaki Türkiyelilerin Cenaza Fonu çalışması başarılı bir çalışma olup, bir çok gruba örnek teşkil etmiştir. Cenaze Fonu her nekadar kendi üyelerinden uzaklaşmışsada, halen başarılı bir çalışma yürütmektedir.
Peki o zaman Kuşcalılar Kendi Cenaze Fonunu kurmaya çalışmaları doğrumudur?
Benim görüşüme göre bu pekala da doğru olabilir. Kendi insanımıza daha yakın bir hizmet sunmak, kendi insanımıza daha fazla olanak sağlamak gibi elle tutulabilir nedenler yeterli olabilir.
İkinci soru şu olabilir; Kuşcalılar arasında geniş bir kesimi böyle bir fonunu kurulmasına dair istekleri olmamasına rağmen fonu kurmak doğru olabilirmi?
Evet doğru olabilir. Çünkü bu tip sosyal çalışmalar bazen küçük grublarda ön çalışma için önderlik yapıp, büyük kesimleri katılmaya ve sahiplenmeye davet edebilirler.
O zaman nasıl olurda Kuşcalılar bir sosyal dayanışma derneği ve kendilerine ait bir fon oluşturamıyorlar.?
Bence işin yanlışı işte burada!
– Son 30-35 yılımızı Danimarkanın demokratik toplumunda yaşamamıza rağmen halen aşiret yapısına dayanan görev ve yetki dağılımını yapmaya çalışıyoruz.
– Birileri oturup, ‘Ben başkan olacağım, sen şu olacaksın, sende şu…’ Yani seçim ve yetenek ve kabiliyetlerimize göre görev almak söz konusu değil.
– Danimarkada gittikçe artan ve Danimarkadaki göçmenler arasında en fazla eğitimli bir grup olmamıza rağmen işlerimizi, halen ‘sözümona bazı tanıdık avukatlara’ yaptırmaktayız. Yani kendi kendimize güvenemiyoruz.
– Biz kuşcalıların son çıkmazı ise, herşeyi ve konuyu, köyde yapılan seçimlere göre algılamamız ve değerlendirmemizdir.
SONUÇ: Yazının başlığında olduğu gibi İki Doğruyu Bir Yanlış götürür.
ÖNERİ: Sosyal Dayanışma Derneği ve Cenaze Fonu çalışmalarına herkesin, kesimin katılmasını beklemek ve Yetenekli Kuşcalıların öne çıkmasını desteklemek!
Yazarımız
-
Kuşca'da doğdu. ilk ve orta eğitimini Kuşca ve Cihanbeyli'de yaptı. Lise ve üniversite eğitimini Danimarka'da bitirdi.
Daha önce sosyal pedagog ve öğretmen olarak çalıştı. Psikolojiyi yüksek lisans seviyesinde bitirdikten sonra, 2004 bu yana psikolog olarak çalışmakta.