Bizim de Rönesansımız olsaydı?
M.S. 15 ve 16 yüzyilinda rönesans olmasaydi, bugün Avrupa teknolojisiyle, beyin gücüyle, insan haklariyla ve demokrasi olmayacakti. Beyin gücü ya kilisede ya da baska karanlik tarikatlarda kilit vuracakti. Bizim gelende Ortadoguda rönesansimiz olsaydi günümüzde Islam cografyasinda sekillenseydi, daha cok gözyasi, aci cekmeyecektik. Ne bas egeceksiniz ne de bos vereceksiniz. Tas üstünde tas, gövde üstünde bas kalmayacak. Aci söylemle duymayacaktik. Sayet rönesansimi yazi yenilikcimiz olsaydi yasam standartimiz yüksek olurdu. Refah icinde demokrasi nimetlerinde faydalanarak yasayacaktik. 7 yasindaki kiz cocugu evlenebilir, kadin güldügü zaman dislerini göstermesin, erkek karisini dövebilir, namaz kilmayan hayvandir. Böyle mide bulandirici söylemler duymayacaktik. Tahammülsüzlük kültürüne bulasmis bizlere benzemeye Allah adina ölüm fermani cikarmayacakti. Bir rönesansimiz olsaydi, suni mezhebe dayali, siyasal dinci antibilsek irkci, cinsiyetci, biatci yobazlar olmayacakti.
Kadin cinayetlerinin ve cocuk tecavüzlerinin sessiz kalanlar. Amerika Orlando LGBT’i katliami icin sapik escinsellerin gittigi barda ölü sayisi 50’ye cikti yorumunu sevincle sayfalarinda tasidilar. Insan dünya görüsü, yasam tarzi ve hayati nasil olursa olsun topluma ve insanlara zarar vermiyorsa nefret söylemleri yaratilmamalidir.
Bir dini önder cikip Islam hosgörü dinidir. Hic kimse yasam tarzi bana uymuyor diye din adina öldürmemelidir, diyemediler. Hani Islam’da bir insan öldürmek, bir aleme öldürmek demektir. Hani yaratandan dolayi yaratilani ötürü sevmekti.
Yazarımız
Son yazıları
- Bayram Kızılkaya18/09/2024Sessizlik Kulesi
- Bayram Kızılkaya09/05/2024Son kızın acıklı hikayesi
- Bayram Kızılkaya18/10/2023Zurnacı verirse davulcu ne yapsın?
- Bayram Kızılkaya23/02/2023Ana